Samsun Avukat
Bize Ulaşın
05534084721
İş Kazası Tazminat Davası Nedir?
İş kazaları, çalışma hayatının en önemli sorunlarından biridir. Her yıl binlerce işçi, iş yerinde veya işini yürütürken kaza geçirmekte, ciddi şekilde yaralanmakta ya da hayatını kaybetmektedir. Bu gibi durumlarda işçilerin veya ölen işçinin yakınlarının en temel haklarından biri iş kazası tazminat davası açmaktır.
İş kazası tazminat davası, işçinin uğradığı zararın giderilmesi amacıyla açılan bir davadır. İşveren, iş sağlığı ve güvenliği önlemlerini almakla yükümlüdür. Eğer bu yükümlülüğünü yerine getirmezse, işçinin uğradığı zarardan hukuken sorumlu olur. İş kazası sonrası açılan tazminat davasında amaç, işçinin uğradığı zararların karşılanması, mağduriyetinin en aza indirilmesi ve işverenin sorumluluğunun belirlenmesidir. samsun iş kazası avukatı
Bu dava yalnızca işçiyi değil, işçinin ailesini de ilgilendirir. Ölümlü kazalarda, işçinin eşine, çocuklarına ve anne-babasına destekten yoksun kalma tazminatı ödenir. Dolayısıyla iş kazası tazminat davası, iş hukukunun en önemli koruma mekanizmalarından biridir.
İş Kazası Kavramı ve Hukuki Dayanakları
İş Kanunu’nda İş Kazası
4857 sayılı İş Kanunu’na göre iş kazası, işçinin iş yerinde bulunduğu sırada veya işverenin verdiği işi yaparken meydana gelen ve işçiyi bedenen ya da ruhen zarara uğratan olaydır. İş Kanunu’nda işçinin korunması esas alınmış, işverenin sorumluluğu açıkça düzenlenmiştir.
Sosyal Güvenlik Hukukunda İş Kazası
5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’na göre iş kazası şu hallerde kabul edilir:
İş yerinde meydana gelen kazalar,
İşçinin işini yürütürken uğradığı kazalar,
İşveren tarafından görevle başka yere gönderildiğinde uğranılan kazalar,
Emziren kadın işçinin süt izninde yaşadığı kazalar,
İşçinin işverence sağlanan taşıtla işe gidiş-gelişi sırasında yaşadığı kazalar.
Bu tanımlar geniş bir çerçeve çizer ve işçilerin korunmasını amaçlar.
İş Kazası Tazminat Davasının Amacı
İş kazası tazminat davasının amacı yalnızca işçiye maddi ödeme yapmak değildir. Bunun ötesinde;
İşverenin iş sağlığı ve güvenliği konusundaki sorumluluğunu vurgulamak,
İşçilerin uğradığı zararların telafi edilmesini sağlamak,
İş kazalarının önlenmesi konusunda işverenlere caydırıcı etki yaratmak,
Ölümlü iş kazalarında işçinin ailesine güvence sağlamak.
Bu davalar işçi haklarının korunması açısından büyük önem taşır. Aynı zamanda işverenler için de iş güvenliği önlemlerinin ne kadar hayati olduğunu gösterir.
İş Kazasında İşverenin Sorumluluğu
İşverenin iş kazasındaki en önemli yükümlülüğü işçiyi gözetme borcudur. Bu borç, işverenin işçiyi iş yerinde çalıştırırken onun can ve mal güvenliğini koruması gerektiği anlamına gelir.
İşverenin Gözetme Borcu
Türk Borçlar Kanunu’nun 417. maddesi işverene, işçinin kişiliğini koruma yükümlülüğü yükler. İşveren, işçiyi sağlık ve güvenlik yönünden korumak için gerekli her türlü önlemi almak zorundadır.
"İşveren, hizmet ilişkisinde işçinin kişiliğini korumak ve saygı göstermek ve işyerinde dürüstlük ilkelerine uygun bir düzeni sağlamakla, özellikle işçilerin psikolojik ve cinsel tacize uğramamaları ve bu tür tacizlere uğramış olanların daha fazla zarar görmemeleri için gerekli önlemleri almakla yükümlüdür.
İşveren, işyerinde iş sağlığı ve güvenliğinin sağlanması için gerekli her türlü önlemi almak, araç ve gereçleri noksansız bulundurmak; işçiler de iş sağlığı ve güvenliği konusunda alınan her türlü önleme uymakla yükümlüdür.
İşverenin yukarıdaki hükümler dâhil, kanuna ve sözleşmeye aykırı davranışı nedeniyle işçinin ölümü, vücut bütünlüğünün zedelenmesi veya kişilik haklarının ihlaline bağlı zararların tazmini, sözleşmeye aykırılıktan doğan sorumluluk hükümlerine tabidir."
İş Sağlığı ve Güvenliği Yükümlülüğü
6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu, işverenin sorumluluklarını ayrıntılı şekilde düzenlemiştir. Buna göre işveren:
İş yerinde risk değerlendirmesi yapmak,
İşçilere gerekli eğitimleri vermek,
İşçilere kişisel koruyucu donanım sağlamak,
Acil durum planları hazırlamak zorundadır.
İşveren bu yükümlülüklerini yerine getirmezse, meydana gelen kazadan doğrudan sorumlu olur.
İş Kazası Tazminat Davasında İşçinin Hakları
İş kazası geçiren işçi veya ölen işçinin yakınları, işverene karşı farklı kalemlerde tazminat talep edebilirler.
a) Maddi Tazminat
İşçi iş kazası nedeniyle çalışamaz hale gelirse, uğradığı gelir kaybını işverenden talep edebilir. Bu, geçici ya da sürekli iş göremezlik tazminatı şeklinde olabilir.
b) Manevi Tazminat
İş kazası sonucu işçinin çektiği acı, elem ve psikolojik zararlar için manevi tazminat talep edilir. Ölümlü kazalarda işçinin yakınları da manevi tazminat alabilir.
c) Destekten Yoksun Kalma Tazminatı
Ölümlü kazalarda işçinin ailesi, işçinin hayatta olsaydı sağlayacağı maddi destekten mahrum kalır. Bu durumda yakınları, işverenden destekten yoksun kalma tazminatı talep edebilir.
Bu tazminatlar işçinin ve ailesinin ekonomik olarak güvence altına alınmasını sağlar.
İş Kazası Tazminat Davası Şartları
İş kazası tazminat davası açılabilmesi için bazı hukuki şartların gerçekleşmiş olması gerekir. Bu şartlar hem işçinin hem de işverenin durumunu doğrudan etkiler. Mahkeme, davayı değerlendirirken bu koşulların varlığını titizlikle inceler.
a) Kazanın İş Kazası Sayılması
Öncelikle meydana gelen olayın iş kazası olarak kabul edilmesi gerekir. İş kazası kavramı, yalnızca iş yerinde yaşanan olaylarla sınırlı değildir. Örneğin; işçinin işveren tarafından sağlanan servisle işe gidip gelirken geçirdiği trafik kazası da iş kazası sayılır. Dolayısıyla olayın tanımının doğru yapılması çok önemlidir.
b) İşverenin Kusuru
İş kazası tazminat davasında işverenin kusurlu olması gerekir. İşverenin kusuru; iş sağlığı ve güvenliği önlemlerini almaması, işçiye uygun donanım sağlamaması, işçiyi tehlikeli koşullarda çalıştırması gibi durumlarda ortaya çıkar. Ancak bazı durumlarda işverenin kusuru olmasa bile, işçiyi gözetme borcu gereği sorumluluk doğabilir.
c) İşçinin Zararının İspatı
Dava açılabilmesi için işçinin uğradığı zararın ispat edilmesi gerekir. Bu zarar maddi olabilir (gelir kaybı, tedavi masrafları) ya da manevi olabilir (acı, elem, psikolojik etkiler). Mahkeme, zarar ile iş kazası arasında doğrudan bir nedensellik bağı arar.
Bu şartların sağlanması halinde işçi veya yakınları iş kazası tazminat davası açabilir.
İş Kazası Tazminat Davasında Zamanaşımı Süresi
İş kazası tazminat davalarında en kritik konulardan biri zamanaşımı süresidir. Çünkü süresi içinde açılmayan davalar reddedilir.
Türk Borçlar Kanunu’na göre iş kazası nedeniyle açılacak tazminat davalarında zamanaşımı süresi 10 yıldır. Ancak bazı durumlarda bu süre daha kısa olabilir. Örneğin; iş kazası aynı zamanda bir ceza davasına da konu olmuşsa, ceza davasındaki zamanaşımı süresi uygulanabilir.
Zamanaşımı süresinin başlangıcı ise genellikle kazanın meydana geldiği tarihtir. Ancak bazı durumlarda işçinin zararının daha sonra ortaya çıkması halinde, öğrenme tarihinden itibaren süre işlemeye başlar.
Bu nedenle iş kazası yaşayan işçilerin ve yakınlarının vakit kaybetmeden hukuki süreci başlatmaları çok önemlidir.
İş Kazası Tazminat Davasında Süreç
İş kazası tazminat davası, belirli bir süreç izlenerek yürütülür. İşçiler genellikle bu sürecin karmaşık olduğunu dü şünürler. Oysa adım adım ilerlemek işleri kolaylaştırır.
a) Dava Açmadan Önce SGK Başvurusu
İş kazası meydana geldiğinde ilk yapılması gereken şey, kazanın SGK’ya bildirilmesidir. İşverenin bu bildirimi yapma yükümlülüğü vardır. Ancak işveren bildirmezse işçi veya yakınları doğrudan SGK’ya başvurabilir. SGK, kazayı inceleyerek iş kazası olup olmadığını tespit eder.
b) İş Kazasının Tespiti Davası
Bazı durumlarda işveren, yaşanan olayın iş kazası olduğunu kabul etmeyebilir. Bu durumda işçi, iş mahkemesinde “iş kazasının tespiti davası” açabilir. Bu dava, tazminat davasının ön şartıdır.
c) Tazminat Davası Süreci
İş kazasının iş kazası olduğunun kesinleşmesinden sonra, işçi veya yakınları işverene karşı maddi ve manevi tazminat davası açabilir. Mahkeme, tarafların sunduğu delilleri değerlendirir, bilirkişi raporları alır ve kusur oranlarını belirleyerek karar verir.
Bu süreç bazen birkaç yıl sürebilir. Ancak doğru delillerle desteklenen davalarda işçi lehine sonuç alma ihtimali yüksektir.
İş Kazası Tazminat Davasında Kullanılacak Deliller
Bir davanın kazanılabilmesi için en önemli unsur delillerdir. İş kazası tazminat davasında kullanılabilecek deliller şunlardır:
Hastane Raporları ve Sağlık Belgeleri: İşçinin aldığı darbenin veya yaralanmanın derecesini gösterir.
Tanık Beyanları: Olayın nasıl meydana geldiğini açıklamak için büyük önem taşır.
İş Güvenliği Kayıtları: İş yerinde alınan veya alınmayan önlemleri gösterir.
Fotoğraf ve Kamera Kayıtları: Olay anını ispat etmek açısından çok güçlü delillerdir.
SGK ve Kolluk Kuvveti Tutanakları: Kazanın resmi kayıtlara geçtiğini gösterir.
Bu deliller, mahkemenin kusur oranını belirlemesinde doğrudan etkili olur.
İş Kazasında Kusur Oranlarının Belirlenmesi
İş kazası davalarında en önemli noktalardan biri kusur oranlarının belirlenmesidir. Çünkü işveren ve işçinin kusur oranı, tazminat miktarını doğrudan etkiler.
Eğer işverenin tüm önlemleri aldığı halde işçi kendi dikkatsizliğiyle kaza geçirirse, işverenin sorumluluğu azalır.
Ancak işveren iş güvenliği önlemlerini almazsa, kusurun büyük bölümü ona yüklenir.
Bazı durumlarda ise “müteselsil sorumluluk” doğabilir ve birden fazla kişi kazadan sorumlu tutulabilir.
Mahkeme genellikle bilirkişi raporuna başvurarak kusur oranlarını belirler. Bu oran, işçinin alacağı tazminatın miktarını doğrudan belirler.
İş Kazası Tazminat Davasında Maddi Tazminat
İş kazası davalarında en sık talep edilen haklardan biri maddi tazminattır. Maddi tazminat, işçinin ya da hayatını kaybetmişse yakınlarının ekonomik kayıplarını telafi etmeyi amaçlar.
Maddi Tazminatın Unsurları:
Geçici iş göremezlik zararı: İşçinin belli bir süre çalışamaması sebebiyle uğradığı gelir kaybı.
Sürekli iş göremezlik zararı: İşçinin bedensel engel ya da kalıcı rahatsızlık nedeniyle ömrü boyunca çalışamaması veya daha düşük gelir elde etmesi.
Tedavi giderleri: Hastane masrafları, ilaç giderleri, protez, rehabilitasyon vb. harcamalar.
Ölüm halinde destekten yoksun kalma tazminatı: İşçinin vefatı halinde bakmakla yükümlü olduğu eş, çocuklar, anne-baba gibi kişilere ödenen tazminat.
Maddi tazminatın miktarı, işçinin yaşı, maaşı, kazanın iş gücüne etkisi ve destekten yoksun kalan kişilerin ihtiyaçları göz önünde bulundurularak belirlenir.
İş Kazası Tazminat Davasında Manevi Tazminat
İş kazası yalnızca ekonomik değil, aynı zamanda psikolojik ve duygusal etkiler de bırakır. Bu nedenle işçiler veya yakınları manevi tazminat talebinde bulunabilir.
Manevi Tazminatın Özellikleri:
Amaç, mağdurun çektiği acı, elem ve üzüntüyü hafifletmektir.
Manevi tazminatın miktarı hâkimin takdirindedir.
İşçinin vefatı halinde yakınları da manevi tazminat davası açabilir.
Örneğin; ağır yaralanan bir işçi yaşam kalitesini kaybettiyse, sosyal hayatı olumsuz etkilendiyse veya ailesi psikolojik olarak yıprandıysa, mahkeme yüksek miktarda manevi tazminata hükmedebilir.
İş Kazası Tazminat Davasında Bilirkişi İncelemesi
İş kazası davalarında teknik detaylar çok önemlidir. Bu nedenle mahkemeler genellikle bilirkişi heyeti görevlendirir.
Bilirkişi Raporunda İncelenen Konular:
Olayın iş kazası olup olmadığı,
İşverenin alması gereken iş güvenliği önlemleri,
İşverenin kusur oranı,
İşçinin kendi kusur oranı,
İşçinin uğradığı zararın boyutu.
Bilirkişi raporu, davanın en kritik delillerinden biridir. Ancak taraflar rapora itiraz edebilir, ek rapor talep edebilir.
İş Kazası Tazminat Davasında İşverenin Sorumluluğu
İşverenin iş kazalarındaki sorumluluğu çok geniştir. Türk İş Kanunu ve İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu, işverenlere “işçiyi gözetme borcu” yüklemiştir.
İşverenin Sorumlulukları:
İş yerinde gerekli güvenlik önlemlerini almak,
Çalışanlara uygun koruyucu ekipman sağlamak,
Çalışanları iş güvenliği konusunda eğitmek,
Risk analizi yapmak,
Acil durum planı hazırlamak.
İşveren bu yükümlülükleri yerine getirmediğinde, kazanın meydana gelmesinden sorumlu olur. Bu sorumluluk, çoğu zaman kusur sorumluluğu şeklinde karşımıza çıkar. Ancak bazı durumlarda işverenin kusuru olmasa dahi tehlike sorumluluğu gündeme gelebilir.
İş Kazası Tazminat Davasında İşçinin Hakları
İşçi, iş kazası sonrasında sadece tazminat davası açmakla kalmaz; aynı zamanda başka haklara da sahiptir.
İşçinin Hakları:
SGK’dan geçici iş göremezlik ödeneği almak,
Kalıcı iş göremezlik halinde sürekli iş göremezlik geliri bağlatmak,
Ölüm halinde yakınlarına ölüm geliri ve cenaze ödeneği ödenmesi,
İşverenden maddi ve manevi tazminat talep etmek,
İş sözleşmesini haklı nedenle feshetmek.
Bu haklar sayesinde işçi, kazanın yarattığı maddi ve manevi kayıpları bir nebze olsun telafi etme imkânı bulur.
İş Kazası Tazminat Davasında İşverenin Kusur Oranının Belirlenmesi
İş kazası davalarında tazminatın belirlenmesinde en kritik unsurlardan biri kusur oranıdır. Çünkü kusur oranı, işverenin sorumluluğunu doğrudan etkiler.
Kusur Oranı Nasıl Belirlenir?
Bilirkişi raporu: Mahkeme, genellikle iş sağlığı ve güvenliği uzmanları, mühendisler ve hukukçulardan oluşan bilirkişi heyetinden rapor alır.
İş sağlığı ve güvenliği önlemleri: İşveren, gerekli önlemleri almış mı, işçiye eğitim vermiş mi, uygun ekipman sağlamış mı incelenir.
İşçinin davranışları: İşçi güvenlik talimatlarına uymamışsa, bu durum kusur oranını artırabilir.
Örnek Durumlar:
İşveren hiçbir güvenlik önlemi almamışsa → kusurun büyük kısmı işverene yüklenir.
İşveren önlemleri almış ama işçi dikkatsiz davranmışsa → işçi de kusurlu kabul edilir.
İşçi tamamen kendi dikkatsizliğiyle kazaya sebep olmuşsa → tazminat miktarı azalabilir.
Kusur oranı, tazminatın ne kadarının işçiye ödeneceğini doğrudan belirlediğinden, dava sürecinde en çok tartışılan konuların başında gelir.
İş Kazası Tazminat Davasında Faiz Uygulaması
İş kazası tazminat davalarında hükmedilen tazminata faiz de eklenir. Faiz, işçinin zararının daha da büyümesini engellemek ve mağduriyeti azaltmak için uygulanır.
Faiz Türleri:
Yasal faiz: Borçlar Kanunu’nda belirlenen oran üzerinden uygulanır.
Avans faizi: İşçinin talep etmesi halinde uygulanabilir.
Faizin Başlangıç Tarihi:
Maddi tazminat için genellikle kaza tarihi,
Manevi tazminat için ise dava tarihi esas alınır.
Bu nedenle davacı vekilinin faiz talebini doğru şekilde dilekçede belirtmesi büyük önem taşır.
İş Kazası Tazminat Davasında Sigorta Şirketinin Sorumluluğu
İş kazaları yalnızca işverenin değil, bazen sigorta şirketlerinin de sorumluluğunu doğurabilir. İşveren, iş yerinde işçi çalıştırdığı için işveren mali mesuliyet sigortası yaptırmışsa, bu sigorta da devreye girebilir.
Sigorta Şirketinin Ödeme Yükümlülüğü:
İş kazasında işverenin kusuru varsa, sigorta şirketi işveren adına ödeme yapar.
Sigorta poliçesindeki teminat limitleri çerçevesinde ödeme yapılır.
Poliçe limitini aşan kısımlar ise doğrudan işverenden talep edilir.
Bu nedenle, iş kazası mağdurlarının yalnızca işverene değil, aynı zamanda sigorta şirketine de dava açmaları mümkündür.
İş Kazası Tazminat Davasında Sık Yapılan Hatalar
İş kazası davaları uzun ve teknik bilgi gerektiren süreçlerdir. Bu nedenle hem işçiler hem de yakınları bazı hatalar yapabilmektedir.
En Sık Yapılan Hatalar:
Zamanaşımı süresinin geçirilmesi,
Delillerin yeterince toplanmaması,
Kazanın hemen SGK’ya bildirilmemesi,
Yanlış davalıya dava açılması,
Faiz talebinin dilekçede belirtilmemesi.
Bu hatalar davanın kaybedilmesine ya da tazminat miktarının azalmasına sebep olabilir. Bu nedenle iş kazası davalarında mutlaka alanında uzman bir iş hukuku avukatından destek almak gerekir.
İş Kazası Tazminat Davasında Zamanaşımı Süresi
İş kazası tazminat davalarında en önemli konulardan biri zamanaşımı süresidir. Çünkü süresi içinde açılmayan davalar reddedilir ve işçi hak kaybına uğrar.
Zamanaşımı Süresi:
İş kazasına dayalı maddi ve manevi tazminat davaları için genel zamanaşımı süresi 10 yıldır.
Ancak eğer olay bir ceza davasına da konu olmuşsa, ceza davasındaki zamanaş ımı süresi uygulanır. Bu süre, 15 yıla kadar çıkabilmektedir.
Başlangıç Tarihi:
Zamanaşımı, iş kazasının meydana geldiği tarihten itibaren işlemeye başlar. Eğer ölüm söz konusuysa, ölüm tarihi esas alınır.
Bu nedenle işçilerin ya da yakınlarının kazadan hemen sonra hukuki süreci başlatmaları hak kaybı yaşamamaları açısından çok önemlidir.
İş Kazası Tazminat Davasında İşçinin Kusurunun Etkisi
İş kazası davalarında sadece işverenin değil, işçinin de kusuru incelenir. Çünkü kusur oranı, ödenecek tazminatı doğrudan etkiler.
İşçinin Kusurunun Tazminata Etkisi:
İşçinin kusuru tazminatın tamamen reddine yol açmaz.
Ancak kusur oranı kadar tazminattan indirim yapılır.
Örneğin işveren %70 kusurlu, işçi %30 kusurluysa; tazminatın %70’i işçiye ödenir.
Yargıtay içtihatlarına göre, işçi iş güvenliği kurallarına uymamış olsa bile, işveren gerekli önlemleri almakla yükümlüdür. Bu nedenle işverenin sorumluluğu çok daha ağırdır.
İş Kazası Tazminat Davası ile Ceza Davası Arasındaki İlişki
İş kazası meydana geldiğinde, olay yalnızca tazminat davasına değil, aynı zamanda ceza davasına da konu olabilir.
Ceza Davası:
İşverenin ya da sorumlu kişilerin taksirle yaralama veya taksirle ölüme sebebiyet verme suçundan cezalandırılması gündeme gelir.
Ceza davası genellikle Cumhuriyet Savcılığı tarafından re’sen açılır.
Tazminat Davasına Etkisi:
Ceza davasında verilen karar, hukuk davasında da etkili olabilir.
Örneğin işverenin kusurlu olduğuna dair ceza mahkemesi kararı, tazminat davasında güçlü bir delil olarak kullanılır.
Bu nedenle iş kazası mağdurları hem ceza davasını hem de tazminat davasını yakından takip etmelidir.
İş Kazası Tazminat Davasında Sonuç ve Özet
İş kazası tazminat davaları, hem işçiler hem de işverenler için büyük önem taşır. Çünkü iş kazaları çoğu zaman ciddi yaralanmalara, kalıcı iş gücü kayıplarına ve hatta ölümlere yol açmaktadır.
Özetlemek Gerekirse:
İş kazası sonrası SGK’ya ihbar zorunludur.
İşçi veya yakınları, işverene ve sigorta şirketine karşı tazminat davası açabilir.
Maddi ve manevi tazminat talepleri gündeme gelebilir.
Kusur oranı ve bilirkişi raporları davanın seyrini belirler.
Zamanaşımı süresi genellikle 10 yıldır.
Ceza davası ile tazminat davası birlikte yürüyebilir.
Arabuluculuk dava şartıdır.
İş kazası mağdurları, haklarını tam olarak alabilmek için mutlaka iş hukuku alanında uzman bir avukattan profesyonel destek almalıdır.
İş kazası tazminat davası
İş kazası tazminat davaları, işçinin uğradığı zararın telafisi açısından kritik öneme sahiptir. Bu davalarda hem SGK süreci hem de işverenin sorumluluğu birlikte değerlendirilir. İş kazasına uğrayan işçilerin ve yakınlarının en önemli yapması gereken şey, delilleri zamanında toplamak, SGK’ya bildirimde bulunmak ve hukuki süreci geciktirmemektir.
Doğru şekilde açılan ve takip edilen bir iş kazası tazminat davası, işçiye ve ailesine önemli ölçüde maddi güvence sağlar.
İş kazası Hakkında Sıkça Sorulan Sorular (SSS)
1. İş kazası geçirdim, hemen ne yapmalıyım?
Öncelikle sağlık kuruluşuna başvurmalı, ardından iş kazasını SGK’ya bildirmeli ve mümkünse delilleri toplamalısınız.
2. İş kazasında tazminat alabilmem için işverenin tamamen kusurlu olması gerekir mi?
Hayır. İşverenin kısmi kusuru dahi olsa tazminat talep edebilirsiniz.
3. İş kazası tazminat davası ne kadar sürer?
Genellikle 1,5–3 yıl arasında sonuçlanır. Ancak bilirkişi raporları ve itirazlar süreci uzatabilir.
4. İş kazasında SGK’dan alınan gelir ile tazminat arasında fark var mı?
Evet. SGK’dan alınan ödemeler sosyal güvenlik hakkıdır, tazminat ise işverenin sorumluluğuna dayalıdır. İkisi ayrı ayrı talep edilebilir.

samsun avukat, samsun hukuk bürosu, samsun iş avukatı,samsun iş hukuku avukatı, samsun iş davası avukatı, samsun iş kazası avukatı, samsun iş kazası davası avukatı, iş davası avukatı samsun, iş kazası avukatı samsun, samsun tazminat avukatı, samsun sigorta avukatı, samsun iş kazası avukatları, iş kazası avukatları samsun
samsun avukat, samsun hukuk bürosu, samsun iş avukatı,samsun iş hukuku avukatı, samsun iş davası avukatı, samsun iş kazası avukatı, samsun iş kazası davası avukatı, iş davası avukatı samsun, iş kazası avukatı samsun, samsun tazminat avukatı, samsun sigorta avukatı, samsun iş kazası avukatları, iş kazası avukatları samsun