Samsun Avukat
Bize Ulaşın
05534084721
Alkol ve Madde Bağımlılığı Nedeniyle Boşanma Davası: Hukuki Süreç ve Haklar
Evlilik birliği, eşlerin birbirine karşı sadakat, yardım, sevgi, saygı ve sorumluluk gibi önemli yükümlülükleri barındıran kutsal bir kurumdur. Ancak eşlerden birinin alkol veya madde bağımlılığı, bu yükümlülüklerin yerine getirilmesini engelleyerek evlilik birliğini temelden sarsabilir, aile düzenini altüst edebilir ve diğer eş ile çocukların yaşam kalitesini ciddi şekilde olumsuz etkileyebilir. Türk Medeni Kanunu (TMK) uyarınca, alkol ve madde bağımlılığı doğrudan bir boşanma sebebi olarak belirtilmemiş olsa da, bu durum evlilik birliğinin temelden sarsılmasına yol açan önemli bir kusur teşkil eder ve boşanma davası açmak için haklı bir gerekçe oluşturur.
Alkol ve Madde Bağımlılığının Boşanma Sebebi Olarak Değerlendirilmesi
Türk Medeni Kanunu, boşanma sebeplerini "özel boşanma sebepleri" ve "genel boşanma sebepleri" olarak ikiye ayırır. Alkol ve madde bağımlılığı, genellikle genel boşanma sebebi olan "Evlilik Birliğinin Temelden Sarsılması" (TMK Madde 166/1) kapsamında değerlendirilir.
Bu maddeye göre, "Evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelden sarsılmış olursa, eşlerden her biri boşanma davası açabilir." Alkol veya madde bağımlılığı, evlilik birliğinin temelden sarsılmasına yol açan en önemli kusurlu davranışlardan biridir çünkü:
Evlilik Görevlerinin İhlali: Bağımlılık, kişinin eşine karşı olan bakım, yardım, sadakat, birlikte yaşama ve ortak hayatı sürdürme gibi temel görevlerini yerine getirmesini imkansız hale getirir.
Aileyi Tehdit Edici Durum: Bağımlı olan eşin sorumsuz davranışları, mali sıkıntılar, şiddet eğilimi, sağlık sorunları, sosyal hayattan kopma gibi durumlar, diğer eşin ve çocukların ruhsal, fiziksel ve ekonomik güvenliğini tehlikeye atar.
Ortak Hayatın Çekilmez Hale Gelmesi: Bağımlılık, evlilik içinde sürekli tartışmalara, güvensizliğe, mutsuzluğa ve gerilime yol açarak ortak hayatı çekilmez bir hale getirir.
Mahkeme, alkol veya madde bağımlılığının evlilik birliğini temelden sarstığına kanaat getirdiğinde boşanma kararı verebilir.
Alkol ve Madde Bağımlılığının İspatı
Boşanma davasında, bağımlılığın varlığı ve bunun evlilik birliğini nasıl olumsuz etkilediği somut delillerle ispatlanmalıdır. Sadece ara sıra alkol kullanmak veya bir kereye mahsus madde denemek yeterli değildir. Bağımlılığın kronik, aşırı ve evlilik görevlerini yerine getirmeyi engelleyecek boyutta olduğu kanıtlanmalıdır.
İspat için kullanılabilecek deliller şunlardır:
Sağlık Kayıtları ve Tedavi Belgeleri: Bağımlılık nedeniyle hastane kayıtları, tedavi gördüğüne dair raporlar, detoks merkezlerinden alınan belgeler en önemli delillerdendir.
Kolluk Kuvvetleri Tutanakları: Alkol veya madde etkisiyle kamu düzenini bozma, trafik kazası yapma gibi nedenlerle düzenlenen polis veya jandarma tutanakları.
Tanık Beyanları: Bağımlılığın aile hayatına etkilerini, eşin davranışlarını gözlemleyen yakın akrabalar, komşular, arkadaşlar gibi kişilerin beyanları.
Finansal Kayıtlar: Bağımlılık nedeniyle biriken borçlar, alkol veya maddeye harcanan yüklü miktarlarda para, ailenin ekonomik durumunun kötüleştiğine dair banka veya kredi kartı ekstreleri.
Yazılı ve Görsel Deliller: Alkol veya madde bağımlılığını gösteren mesajlaşmalar, e-postalar, fotoğraflar, videolar, sosyal medya paylaşımları.
Psikolojik Raporlar: Uzman psikolog veya psikiyatristlerden alınacak, bağımlılığın kişinin davranışları üzerindeki etkilerini gösteren raporlar.
Mahkeme Tarafından İstenen Testler: Gerekirse mahkeme, bağımlılığın tespiti için tıbbi testler yapılmasını talep edebilir.
Bağımlılığın Velayet, Nafaka ve Tazminata Etkileri
Alkol ve madde bağımlılığı, boşanma davasının fer'i (ek) nitelikteki sonuçlarını doğrudan etkiler:
Velayet:
Çocuğun üstün yararı ilkesi, velayet kararlarının temelini oluşturur. Bağımlı olan eşin, çocukların fiziksel, ruhsal ve sosyal gelişimlerini olumsuz etkileme potansiyeli çok yüksektir.
Bu nedenle, bağımlı olan eşe velayet verilme ihtimali oldukça düşüktür. Mahkeme, çocukların sağlıklı bir ortamda büyümesini sağlamak amacıyla velayeti diğer eşe veya istisnai durumlarda üçüncü bir kişiye verebilir.
Bağımlı ebeveynin çocukla kişisel ilişki kurma (görüşme) hakları da genellikle kısıtlanır, gözetimli ve belirli şartlara bağlanabilir. Tedavinin devam etmesi, bağımlılıktan kurtulma çabaları, kişisel ilişkinin kapsamını etkileyebilir.
Nafaka:
Yoksulluk Nafakası: Alkol veya madde bağımlılığı, evlilik birliğinin temelden sarsılmasında ağır kusurlu bir davranış olarak kabul edilir. Bu nedenle, bağımlı olan eş, genellikle yoksulluk nafakası talep etme hakkını kaybeder veya alacağı nafaka miktarı kusuru oranında düşürülür. Bağımlılıktan dolayı mağdur olan ve diğer eşten daha az kusurlu veya kusursuz olan taraf ise yoksulluk nafakasına hak kazanır.
İştirak Nafakası: Ortak çocukların giderlerine bağımlılık nedeniyle katkıda bulunamayan eşin bile, yasal yükümlülüğü gereği iştirak nafakası ödeme sorumluluğu devam eder. Ancak bağımlılık, ödeme gücünü etkileyeceğinden, mahkeme miktarı buna göre belirleyebilir.
Tazminat (Maddi ve Manevi):
Bağımlı eş, alkol veya madde kullanımı nedeniyle evlilik birliğinin sarsılmasında ağır kusurlu kabul edildiği için, diğer eşin uğradığı maddi ve manevi zararlardan sorumlu tutulabilir.
Maddi Tazminat: Bağımlılık nedeniyle diğer eşin veya ailenin uğradığı ekonomik kayıplar (örneğin, bağımlılık masrafları, borçlar, iş kaybı nedeniyle gelir düşüşü) maddi tazminat olarak talep edilebilir.
Manevi Tazminat: Bağımlılığın diğer eşin ruh sağlığı, kişisel hakları, huzuru ve saygınlığı üzerinde yarattığı derin üzüntü, elem ve yıpranma nedeniyle manevi tazminat talep edilebilir.
Bağımlılık ve Tedavi Çabalarının Değerlendirilmesi
Mahkeme, bağımlı eşin tedavi olma yönündeki çabalarını, tedavi sürecinin başarısını ve bağımlılıktan kurtulup kurtulmadığını da değerlendirebilir. Ancak genel kanı, bağımlılığın evlilik birliğini zaten temelden sarmış olması ve ortak hayatın çekilmez hale gelmesi durumunda, sonradan gelen tedavi çabalarının boşanmayı engellemeyeceği yönündedir. Önemli olan, bağımlılığın evlilik birliği üzerindeki yıkıcı etkisinin somut olarak tespit edilmiş olmasıdır.
Boşanma Davasında Hukuki Destek ve İzlenecek Yol
Alkol veya madde bağımlılığı nedeniyle boşanma davası açmak, hukuki olarak hassas ve ispatı zorlu bir süreçtir. Bu nedenle:
Delil Toplama: Güçlü ve somut delillerin toplanması büyük önem taşır.
Uzman Avukat Desteği: Samsun boşanma avukatı veya bulunduğunuz yerdeki aile hukuku avukatından hukuki destek almak, davanın doğru bir şekilde yürütülmesi, hak kayıplarının önlenmesi ve en iyi sonucun elde edilmesi açısından kritik öneme sahiptir. Avukatınız, hangi delillerin geçerli olacağını, nasıl toplanacağını ve mahkeme sürecinde nasıl sunulacağını size rehberlik edecektir.
Alkol ve Madde Bağımlılığı Nedeniyle Boşanma Davaları Hakkında Sıkça Sorulan Sorular
Eşimin alkol veya madde bağımlısı olduğunu nasıl ispat edebilirim?
İspat için tıbbi raporlar (tedavi kayıtları, test sonuçları), polis/jandarma tutanakları, tanık beyanları (akrabalar, komşular, arkadaşlar), kamera kayıtları, ses kayıtları, yazılı mesajlaşmalar (WhatsApp, SMS), sosyal medya paylaşımları ve finansal kayıtlar gibi somut deliller toplamanız gerekir. Tek başına iddia yeterli değildir.
Eşim tedavi görüyor, yine de boşanabilir miyim?
Eşinizin tedavi görmesi, boşanma davanızı engelleyici bir durum değildir. Bağımlılığın evlilik birliğini temelden sarstığı ve ortak hayatın çekilmez hale geldiği ispatlandığı sürece boşanma kararı verilebilir. Tedavi çabaları, mahkemenin kusur değerlendirmesini veya velayet gibi konulardaki takdirini etkileyebilir.
Eşim alkol bağımlısı olduğu için çocuğumuzun velayetini alabilir miyim?
Evet, alkol veya madde bağımlılığı, velayet davalarında "çocuğun üstün yararı" ilkesi gereği, bağımlı ebeveynin velayetini almasını zorlaştıran çok önemli bir faktördür. Genellikle bağımlı eşe velayet verilmez. Çocuğun sağlıklı gelişimi için velayet diğer eşe verilir.
Bağımlı eşten maddi ve manevi tazminat alabilir miyim?
Evet. Alkol veya madde bağımlılığı, evlilik birliğinin temelden sarsılmasında ağır kusur kabul edildiği için, bağımlılıktan kaynaklanan maddi (ekonomik kayıplar, borçlar) ve manevi (duyulan acı, üzüntü, itibar kaybı) zararlarınız için tazminat talep edebilirsiniz.
Eşim alkol bağımlısı olduğunu kabul etmiyor, dava açabilir miyim?
Evet, eşiniz bağımlılığını kabul etmese bile, bağımlılığının varlığını ve evlilik birliğine olan olumsuz etkilerini yukarıda belirtilen delillerle ispatladığınız sürece boşanma davası açabilirsiniz.
Alkol/madde bağımlısı eşim bana şiddet de uyguluyorsa ne yapmalıyım?
Şiddet (fiziksel, psikolojik, ekonomik) durumunda öncelikle kendinizi ve çocuklarınızı koruma altına almalısınız. Derhal kolluk kuvvetlerine (112 Acil Çağrı Merkezi) başvurun ve 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun kapsamında koruma kararı talep edin. Ayrıca, şiddet de boşanma için ayrı bir kusurlu davranıştır ve davanızı güçlendirir.
Boşanma davası açtıktan sonra eşim tedaviye başlarsa davam düşer mi?
Tedaviye başlaması, otomatik olarak davanızın düşmesine neden olmaz. Mahkeme, evlilik birliğinin bağımlılık nedeniyle zaten temelden sarsılıp sarsılmadığına ve ortak hayatın devamının mümkün olup olmadığına karar verir. Tedavi, mahkemenin takdirini veya velayet gibi konulardaki kararını etkileyebilir, ancak boşanmayı engellemeyebilir.
