Samsun Avukat
Bize Ulaşın
05534084721
Adli Kontrol Nedir?
Adli kontrol de tıpkı tutuklama gibi delillerin toplanması ve takdiri noktasında yargı erklerine yardımcı olan bir kurumdur. Tutuklama, delillerin toplanması, takdiri noktasında yargı erklerine yardımcı olan bir kurumdur. Tutuklama bir ceza değil, bir tedbirdir. Buradaki tedbirin amacı; delillerin toplanmasını sağlamak, delillerin karartılmasını engellemek ve şüpheli/sanığın kaçmasına engel olmaktır. Bir suç sebebiyle yürütülen soruşturmada, tutuklama sebeplerinin varlığı halinde, şüphelinin tutuklanması yerine adlî kontrol altına alınmasına karar verilebilir. Adli kontrol altına alınan kişiye birtakım yükümlülükler yüklenebilir.
Adli Kontrol Altına Alınan Kişiye Hangi Yükümlülükler Yüklenebilir?
Adlî kontrol, şüphelinin aşağıda gösterilen bir veya birden fazla yükümlülüğe tabi tutulmasını içerir:
a) Yurt dışına çıkamamak.
b) Hâkim tarafından belirlenen yerlere, belirtilen süreler içinde düzenli olarak başvurmak.
c) Hâkimin belirttiği merci veya kişilerin çağrılarına ve gerektiğinde meslekî uğraşlarına ilişkin veya eğitime devam konularındaki kontrol tedbirlerine uymak.
d) Her türlü taşıtları veya bunlardan bazılarını kullanamamak ve gerektiğinde kaleme, makbuz karşılığında sürücü belgesini teslim etmek.
e) Özellikle uyuşturucu, uyarıcı veya uçucu maddeler ile alkol bağımlılığından arınmak amacıyla, hastaneye yatmak dahil, tedavi veya muayene tedbirlerine tâbi olmak ve bunları kabul etmek.
f) Şüphelinin parasal durumu göz önünde bulundurularak, miktarı ve bir defada veya birden çok taksitlerle ödeme süreleri, Cumhuriyet savcısının isteği üzerine hâkimce belirlenecek bir güvence miktarını yatırmak.
g) Silâh bulunduramamak veya taşıyamamak, gerektiğinde sahip olunan silâhları makbuz karşılığında adlî emanete teslim etmek.
h) Cumhuriyet savcısının istemi üzerine hâkim tarafından miktarı ve ödeme süresi belirlenecek parayı suç mağdurunun haklarını güvence altına almak üzere aynî veya kişisel güvenceye bağlamak.
i) Aile yükümlülüklerini yerine getireceğine ve adlî kararlar gereğince ödemeye mahkûm edildiği nafakayı düzenli olarak ödeyeceğine dair güvence vermek.
j) Konutunu terk etmemek.
k) Belirli bir yerleşim bölgesini terk etmemek.
l) Belirlenen yer veya bölgelere gitmemek.
Konutu Terk Etmeme (Ev Hapsi) Şeklindeki Adli Kontrol Nedir?
Konutu terk etmeme (ev hapsi) şeklindeki adli kontrol, şüpheli veya sanığa konutundan çıkmaması şeklinde yükümlülük yüklenen bir tedbirdir. Bu tedbir türünde kişi adli kontrol kaldırılana kadar veya başka yükümlülüklere dönüştürülene kadar konutundan çıkamamaktadır. Bu kişilerin denetimi Denetimli Serbestlik Müdürlüğü tarafından görevlendirilen memur tarafından yapılmakta olup kişinin konutundan çıkıp çıkmadığının denetimi için elektronik kelepçe de takılmaktadır.
Konutu Terk Etmeme (Ev Hapsi) Şeklindeki Adli Kontrolün Verilebilmesi İçin Hangi Şartlar Aranmaktadır?
Konutu terk etmeme şeklinde adli kontrole hükmedilmesi için öncelikle tutuklama tedbirinin şartlarının oluşması ve fakat tutuklama tedbiriyle elde edilebilecek amaca adli kontrol tedbiri ile de ulaşılabilmesi gerekmektedir. Dolayısıyla şu hallerde adli kontrol tedbirinin şartlarının oluştuğunu söyleyebiliriz:
a) Şüpheli veya sanığın kaçması, saklanması veya kaçacağı şüphesini uyandıran somut olgular varsa.
b) Şüpheli veya sanığın davranışları;
1. Delilleri yok etme, gizleme veya değiştirme,
2. Tanık, mağdur veya başkaları üzerinde baskı yapılması girişiminde bulunma, hususlarında kuvvetli şüphe oluşturuyorsa.
Hangi Hallerde Konutu Terk Etmeme Şeklinde Adli Kontrol Tedbiri Nedeni Var Sayılabilir?
Yukarıda bahsettiğimiz üzere tutuklama tedbiri ile kıyasen; şu suçlarda konutu terk etmeme şeklinde adli kontrol tedbiri nedeni var sayılabilmektedir:
a) 26.9.2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanununda yer alan;13
1. Soykırım ve insanlığa karşı suçlar (madde 76, 77, 78),
2. (Ek:6/12/2019-7196/58 md.)14 Göçmen kaçakçılığı ve insan ticareti (madde 79, 80)
3. Kasten öldürme (madde 81, 82, 83),
4.(Ek: 6/12/2006 – 5560/17 md.) Kasten yaralama (madde 86, fıkra 3, bent b, e ve f) ve neticesi sebebiyle ağırlaşmış kasten yaralama (madde 87),15
5. İşkence (madde 94, 95)
6. Cinsel saldırı (birinci fıkra hariç, madde 102),
7. Çocukların cinsel istismarı (madde 103),
8.(Ek: 6/12/2006 – 5560/17 md.) Hırsızlık (madde 141, 142) ve yağma (madde 148, 149),
9. Uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti (madde 188),
10. Suç işlemek amacıyla örgüt kurma (iki, yedi ve sekizinci fıkralar hariç, madde 220),
11. Devletin Güvenliğine Karşı Suçlar (madde 302, 303, 304, 307, 308),
12. Anayasal Düzene ve Bu Düzenin İşleyişine Karşı Suçlar (madde 309, 310, 311, 312, 313, 314, 315),
b) 10.7.1953 tarihli ve 6136 sayılı Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanunda tanımlanan silah kaçakçılığı (madde 12) suçları.
c) 18.6.1999 tarihli ve 4389 sayılı Bankalar Kanununun 22 nci maddesinin (3) ve (4) numaralı fıkralarında tanımlanan zimmet suçu.
d) 10.7.2003 tarihli ve 4926 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanununda tanımlanan ve hapis cezasını gerektiren suçlar.
e) 21.7.1983 tarihli ve 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanununun 68 ve 74 üncü maddelerinde tanımlanan suçlar.
f) 31.8.1956 tarihli ve 6831 sayılı Orman Kanununun 110 uncu maddesinin dört ve beşinci fıkralarında tanımlanan kasten orman yakma suçları.
g) 6/10/1983 tarihli ve 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanununun 33 üncü maddesinde sayılan suçlar.
h) 12/4/1991 tarihli ve 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanununun 7 nci maddesinin üçüncü fıkrasında belirtilen suçlar.
i) Kadına karşı işlenen kasten yaralama suçu.
j) Sağlık kurum ve kuruluşlarında görev yapan personele karşı görevleri sırasında veya görevleri dolayısıyla işlenen kasten yaralama suçu.
k) Millî Eğitim Bakanlığına bağlı resmî eğitim kurumlarında yönetici, öğretmen, usta öğretici, yabancı uyruklu öğrencilerin eğitimine yönelik Millî Eğitim Bakanlığı tarafından yürütülen projelerde öğretici/öğretmen veya rehber danışman; özel öğretim kurumlarında yönetici, öğretmen, uzman öğretici ve usta öğretici olarak görev yapanlar ile Millî Eğitim Bakanlığına bağlı resmî eğitim kurumları ve özel öğretim kurumlarında ders ücreti karşılığı ders okutanlara ve diğer kamu kurum ve kuruluşlarında görev yapan öğretmenlere karşı görevleri sırasında veya görevleri sebebiyle işlenen kasten yaralama suçu.
Konutu Terk Etmeme Şeklinde Adli Kontrol Tedbiri Kim Tarafından Verilebilir?
Konutu terk etmeme şeklinde adli kontrol kararı, soruşturma aşamasında da kovuşturma aşamasında da hakim tarafından verilebilmektedir. Soruşturma evresinde şüphelinin adli kontrol altına alınmasına Cumhuriyet savcısının istemi üzerine sulh ceza hâkimi tarafından, kovuşturma evresinde sanığın adli kontrol altına alınmasına Cumhuriyet savcısının istemi üzerine veya re'sen mahkemece karar verilir.
Konutu Terk Etmeme Şeklinde Adli Kontrol Tedbiri Nasıl Uygulanır?
Mevzuatta düzenlenen; konutu terk etmemeye, bir konut veya bölgede denetim ve gözetim altında bulundurulmaya ve hapis cezasının konutta çektirilmesine ilişkin kararların infazı, kişinin yaşadığı konutun çevresi sistem haritası üzerinde kısıtlı alan haline getirilerek, kararda belirtilen zaman dilimi içerisinde yükümlünün konutunda bulunup bulunmadığı izlenmek suretiyle yerine getirilir.
Tutuklama Kararının Verilemeyeceği Hallerde Konutu Terk Etmeme Şeklinde Adli Kontrol Kararı Verilebilir Mi?
Kanunda tutuklama yasağı öngörülen hallerde de, adlî kontrole ilişkin hükümler uygulanabilir.
Konutu Terk Etmeme Şeklinde Adli Kontrol Süresi En Fazla Ne Kadardır?
ğır ceza mahkemesinin görevine girmeyen işlerde adli kontrol süresi en çok iki yıldır. Ancak bu süre, zorunlu hâllerde gerekçesi gösterilerek bir yıl daha uzatılabilir. Ağır ceza mahkemesinin görevine giren işlerde, adli kontrol süresi en çok üç yıldır. Bu süre, zorunlu hâllerde, gerekçesi gösterilerek uzatılabilir; uzatma süresi toplam üç yılı, Türk Ceza Kanununun İkinci Kitap Dördüncü Kısım Dördüncü, Beşinci, Altıncı ve Yedinci Bölümünde tanımlanan suçlar ile Terörle Mücadele Kanunu kapsamına giren suçlarda dört yılı geçemez. Burada öngörülen adli kontrol süreleri, çocuklar bakımından yarı oranında uygulanır.
Konutu Terk Etmeme Şeklinde Adli Kontrol Kararına Nasıl İtiraz Edilir?
Konutu terk etmeme şeklinde adli kontrol kararı, soruşturma aşamasında Cumhuriyet Savcısının istemi üzerine Sulh Ceza Hakimi, kovuşturma aşamasında ise Cumhuriyet Savcısının istemi veya re'sen Mahkemece tarafından verilir. Soruşturma aşamasında Sulh Ceza Hakimliği tarafından verilen Konutu terk etmeme şeklinde adli kontrol kararlarına karşı 2 haftalık süre içerisinde asliye ceza mahkemesine, kovuşturma aşamasında asliye ceza mahkemesi hâkimi tarafından verilen kararlara yapılacak itirazların incelenmesi, yargı çevresinde bulundukları ağır ceza mahkemesine ve bu mahkeme ile başkanı tarafından verilen kararlar hakkındaki itirazların incelenmesi, o yerde ağır ceza mahkemesinin birden çok dairesinin bulunması hâlinde, numara olarak kendisini izleyen
daireye; son numaralı daire için birinci daireye; o yerde ağır ceza mahkemesinin tek dairesi varsa, en yakın ağır ceza mahkemesine aittir.
Konutu Terk Etmeme Şeklinde Adli Kontrol Hangi Sürelerle İncelenir?
Şüpheli veya sanığın adli kontrol yükümlülüğünün devamının gerekip gerekmeyeceği hususunda en geç dört aylık aralıklarla; soruşturma evresinde Cumhuriyet savcısının istemi üzerine sulh ceza hâkimi, kovuşturma evresinde ise resen mahkeme tarafından karar verilir.
