Samsun Avukat
Bize Ulaşın
05534084721

Boşanma nedir?
Boşanma, evlilik birliğinin yasal olarak sona erdirilmesi işlemidir. Çiftler arasındaki ilişkinin artık devam etmeyeceğine ve her birinin ayrı yaşamlarına devam edeceğine hakimce hükmedilmesi amaçlanır. Bu süreç duygusal ve pratik açıdan zorlayıcı olabilir bu nedenle bir taraflarca avukat yardımı alınması dava süresince gündeme gelecek olan yoksulluk nafakası, iştirak nafakası, tedbir nafakası, maddi tazminat, manevi tazminat, mal paylaşımı, velayet gibi konularda hak ve menfaat kaybı yaşanmasının önüne geçecektir.
Boşanma nedenleri özel boşanma nedenleri ve genel boşanma nedenleri şeklinde iki üst başlıkta değerlendirilebilir. Bu boşanma nedenlerinin hak düşürücü süreleri ve hakim tarafından kesin veya takdiri bir boşanma nedeni sayılması bakımından farklılık göstermektedir.
Genel boşanma nedenleri aşağıda yer verilmektedir. Özel boşanma nedenleri ve yargı kararlarına buradan ulaşabilirsiniz.
Boşanma davası nerede açılır?
Boşanma davasında eşlerden birinin yerleşim yeri veya davadan önce altı aydan beri birlikte oturdukları yer aile mahkemesi yetkilidir.
Genel Boşanma nedenleri nelerdir?
1- Evlilik birliğinin sarsılması: Evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, eşlerden her biri boşanma davası açabilir. Yukarıdaki fıkrada belirtilen hâllerde, davacının kusuru daha ağır ise, davalının açılan davaya itiraz hakkı vardır. Bununla beraber bu itiraz, hakkın kötüye kullanılması niteliğinde ise ve evlilik birliğinin devamında davalı ve çocuklar bakımından korunmaya değer bir yarar kalmamışsa boşanmaya karar verilebilir.
2- Müşterek hayatın yeniden kurulamaması: Boşanma sebeplerinden herhangi biriyle açılmış bulunan davanın reddine karar verilmesi ve bu kararın kesinleştiği tarihten başlayarak üç yıl geçmesi hâlinde, her ne sebeple olursa olsun ortak hayat yeniden kurulamamışsa evlilik birliği temelden sarsılmış sayılır ve eşlerden birinin istemi üzerine boşanmaya karar verilir.
3- Anlaşmalı boşanma davası: Evlilik en az bir yıl sürmüş ise, eşlerin birlikte başvurması ya da bir eşin diğerinin davasını kabul etmesi hâlinde, evlilik birliği temelinden sarsılmış sayılır. Bu hâlde boşanma kararı verilebilmesi için, hâkimin tarafları bizzat dinleyerek iradelerinin serbestçe açıklandığına kanaat getirmesi ve boşanmanın malî sonuçları ile çocukların durumu hususunda taraflarca kabul edilecek düzenlemeyi uygun bulması şarttır. Hâkim, tarafların ve çocuklar ın menfaatlerini göz önünde tutarak bu anlaşmada gerekli gördüğü değişiklikleri yapabilir. Bu değişikliklerin taraflarca da kabulü hâlinde boşanmaya hükmolunur. Bu hâlde tarafların ikrarlarının hâkimi bağlamayacağı hükmü uygulanmaz.
Konu hakkında bazı yargı kararlarından kesitler:
Hukuk Genel Kurulu E. 2012/680 K. 2013/229’ a göre;
‘’…Davacı, davalı eşi ile arasındaki saygı ve sevginin bittiğini, evlilik birliğinde sosyal bir yararın kalmadığını, davalı ile aynı evde yaşadıkları halde 2007 den beri evlilik birliği fiilen bitirdiklerini, evlilik birliğinin temelden sarsılması nedeniyle fiilen biten evliliğin hukuken bitirilmesi gerektiğini beyan ile tarafların boşanmalarına karar verilmesini istemiştir. Davalı müşterek çocuğun okulu bitinceye kadar boşanmak istemediğini bildirmiştir. Mahkemece; davalının davacının kardeşinin balkonuna kirli su döktüğü, çevredeki insanlara boşandıklarını fakat beraber yaşadıklarını yaydığı, 4–5 yıldır konuşmayıp aynı evde yaşamalarına rağmen bir paylaşımlarının bulunmadığı, esasen davalının da evlilik birliğini sürdürmeye niyetinin olmadığı, sadece müşterek çocuğun okulu bitinceye kadar ortak konutu kullanmak amacıyla evliliği sürdürmek istediği, davalının daha ziyade kusurlu davranışları nedeniyle evlilik birliğinin tarafların ortak hayatı sürdürmelerini olanaksız kılacak biçimde temelinden sarsıldığı sonuç ve kanaatine varılarak tarafların boşanmalarına karar verilmiştir…’’
2. Hukuk Dairesi E. 2012/697 K. 2012/19462’ ye göre;
‘’…boşanmaya karar verilebilmesi için boşanma sebeplerinden herhangi biri ile açılmış ve reddedilmiş olan davada kararın kesinleşme tarihinden itibaren üç yılın geçmesi ve evlilik birliğinin yeniden kurulamaması yeterlidir. Davacı koca tarafından açılan ve reddedilen ilk dava 29.03.2005 tarihinde kesinleşmiş olup, eldeki bu dava ise üç yıllık fiili ayrılık süresi sonunda 01.04.2008 tarihinde açılmıştır. Ortak hayatın bu süre içerisinde yeniden tesis edilemediği de sabittir.Bu durumda Türk Medeni Kanununun 166/son maddesi koşulları gerçekleşmiştir. Boşanmaya karar verilmesi gerekirken yasal olmayan gerekçelerle davanın reddi doğru olmamıştır…’’
2. Hukuk Dairesi E. 2016/14847 K. 2018/4503’e göre;
‘’…Mahkemece tarafların talepleri doğrultusunda karşılıklı açılan çekişmeli boşanma davaları anlaşmalı boşanma davasına çevrilmiş ve tarafların anlaşmalı boşanmalarına karar verilmiş ise de; davacı-karşı davalı erkek temyiz dilekçesiyle kendi davasından feragat etmiştir. Bu husus gözetilerek hükmün feragat nedeniyle bozulması gerekmektedir. Davacı-karşı davalı erkek anlaşmalı boşanmaya ilişkin irade beyanından dönmüştür. Gerçekleşen bu durum karşısında, taraflar arasında görülen kadının açtığı davanın, Türk Medeni Kanununun 166/1. madddesi uyarınca çekişmeli boşanma davası olarak tekrar ele alınması gereği hasıl olmuştur….’’
Samsun boşanma avukatı

Samsun boşanma davası avukatı
Samsun boşanma davası avukatı

