Samsun Avukat
Bize Ulaşın
05534084721
Organ kavramı, vücudun, belirli bir görev yapan ve sınırları kesin olarak belirlenmiş bölümü olarak tanımlanmaktadır. Kişinin yasal olmayan yollardan organlarını satması, satın alması kanunen yasak olup bu fiilleri işleyen kişi veya kişiler cezalandırılmaktadır.
Organ Veya Doku Ticareti Suçunun Şartları Nelerdir?
Kanun metninde yazılı hususları ayrı ayrı değerlendirmek gerekirse:
-Hukuken geçerli rızaya dayalı olmaksızın, kişiden organ alan kimse,
-Hukuka aykırı olarak, ölüden organ veya doku alan kimse,
-Organ veya doku satın alan, satan, satılmasına aracılık eden kişi,
-Hukuka aykırı yollarla elde edilmiş olan organ veya dokuyu saklayan, nakleden veya aşılayan kişi,
-Belli bir çıkar karşılığında organ veya doku teminine yönelik olarak ilan veya reklam veren veya yayınlayan kişi bu suçu işlemiş olacaktır.
Hangi Hallerde Organ Veya Doku Ticareti Suçunun Cezası Artar?
Hukuken geçerli rızaya dayalı olmaksızın, kişiden organ alan kimse, beş yıldan dokuz yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Suçun konusunun doku olması halinde, iki yıldan beş yıla kadar hapis cezasına hükmolunur. Ancak bu suçun bir örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenmesi halinde, sekiz yıldan onbeş yıla kadar hapis ve onbin güne kadar adlî para cezasına hükmolunur. Yani bu suçun bir örgüt faaliyeti çerçevesinde işlenmesi halinde hükmolunacak ceza artırılacaktır.
Hangi Hallerde Organ Veya Doku Ticareti Suçunda Daha Az Cezaya Hükmolunur?
Hukuken geçerli rızaya dayalı olmaksızın, kişiden organ alan kimse, beş yıldan dokuz yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Suçun konusunun doku olması halinde, iki yıldan beş yıla kadar hapis cezasına hükmolunur. Hukuka aykırı olarak, ölüden organ veya doku alan kimse, bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Hukuka aykırı yollarla elde edilmiş olan organ veya dokuyu saklayan, nakleden veya aşılayan kişi, iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Belli bir çıkar karşılığında organ veya doku teminine yönelik olarak ilan veya reklam veren veya yayınlayan kişi, bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Yani organ veya doku ticareti suçunun ölüden organ veya doku alınması şeklinde gerçekleşmesi halinde, hukuka aykırı olarak elde edilen organ veya dokunun saklanması, nakledilmesi, aşılanması, organ veya doku teminine yönelik ilan veya reklam veren kişi ya da kişilere verilecek ceza suçun temel halinden daha az olacaktır.
Organ Veya Doku Ticareti Suçuna Teşebbüs Mümkün Müdür?
Teşebbüs, failin suçu işlemek için elverişli hareketlerle eylemine başladıktan sonra elinde olmayan sebeplerle eylemin devamını veya sonucunu getirememesi halidir. Suça teşebbüs halinde fail, meydana gelen zarar veya tehlikenin ağırlığına göre, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası yerine onüç yıldan yirmi yıla kadar, müebbet hapis cezası yerine dokuz yıldan onbeş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Diğer hallerde verilecek cezanın dörtte birinden dörtte üçüne kadarı indirilir.
Suça teşebbüsten bahsedebilmek için, failin eylemine elverişli hareketlerle başlaması ancak bu hareket sonrasında sonucun failin elinde olmayan nedenlerle gerçekleşmemesi gerekmektedir. Organ veya doku ticareti suçunu elverişli hareketlerle işlemeye başlayan fail, eylemini kendi elinde olmayan nedenlerle tamamlayamaz ise bu suça teşebbüsten bahsetmek mümkün olacaktır.
Organ Veya Doku Ticaretinin Faili Kimdir?
Suçun kanuni tanımında yer alan fiili birlikte gerçekleştiren kişilerden her biri, fail olarak sorumlu olur. Suçun işlenmesinde bir başkasını araç olarak kullanan kişi de fail olarak sorumlu tutulur. Organ veya doku ticareti suçunda fail herhangi bir kimse olabilmektedir.
Organ Veya Doku Ticaretinin Mağduru Kimdir?
Türk Ceza Kanunu'na göre mağdur, suçtan zarar gören kişidir. Organ veya doku ticareti suçunun mağduru da herhangi bir kimse olabilir.
Organ Veya Doku Ticareti Suçu Şikayete Tabi Mi?
Şikayet, bir suç nedeniyle suçtan zarar gören kişinin, yetkili makamlara hukuka aykırı fiili ve faili yetkili makamlara bildirmesidir. Kanunda düzenlenen suçların bir kısmının soruşturulabilmesi ve kovuşturulabilmesi için şikayet şartı aranmaktadır. Bu tür suçlarda şikayet yoksa veya şikayetten vazgeçme varsa suç soruşturulamaz veya kovuşturulamaz. Ancak kanun, organ veya doku ticareti suçunun soruşturulması ve kovuşturulmasında şikayetin varlığını aramamıştır. Yani organ veya doku ticareti suçu kendiliğinden, şikayet aranmaksızın soruşturulur ve kovuşturulur.
Organ Veya Doku Ticareti Suçu Uzlaşmaya Tabi Mi?
Uzlaştırma kanunda yazılan şartların gerçekleşmesi halinde tarafların ortak paydada buluşarak yargılamayı sona erdirmeyi amaçlayan alternatif bir yoldur. Uzlaştırmaya tabi suçlar; şikayete tabi suçlar ve kanunda sayılan diğer suç tipleridir. organ veya doku ticareti suçu şikayete tabi değildir. Bunun yanında bu suç, uzlaşmaya tabi suçlar arasında da sayılmamıştır. Bundan bahisle, organ veya doku ticareti suçunun uzlaşmaya tabi olmadığını söylemek mümkündür.
Organ Veya Doku Ticareti Suçunda Görevli Mahkeme Neresidir?
Organ veya doku ticareti suçunda görevli mahkeme Asliye Ceza Mahkemeleridir.
Organ Veya Doku Ticareti Suçunun Cezası Kaç Yıldır?
-Hukuken geçerli rızaya dayalı olmaksızın, kişiden organ alan kimse, beş yıldan dokuz yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Suçun konusunun doku olması halinde, iki yıldan beş yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.
-Hukuka aykırı olarak, ölüden organ veya doku alan kimse, bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
-Organ veya doku satın alan, satan, satılmasına aracılık eden kişi hakkında, birinci fıkrada belirtilen cezalara hükmolunur.
-Bu suçun; Hukuken geçerli rızaya dayalı olmaksızın, kişiden organ almak ve Organ veya doku satın alan, satan, satılmasına aracılık etmek şeklindeki hallerinin örgütün aaliyeti çerçevesinde işlenmesi halinde, sekiz yıldan onbeş yıla kadar hapis ve onbin güne kadar adlî para cezasına hükmolunur.
-Hukuka aykırı yollarla elde edilmiş olan organ veya dokuyu saklayan, nakleden veya aşılayan kişi, iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
-Belli bir çıkar karşılığında organ veya doku teminine yönelik olarak ilan veya reklam veren veya yayınlayan kişi, bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
Organ Veya Doku Ticareti Suçunda Hükmün Açıklanmasının Geriye Bırakılması Kararı (HAGB) Verilebilir Mi?
HAGB veya diğer bir deyişle hükmün açıklanmasının geriye bırakılması kararı, mahkemenin sanık hakkında hükmettiği ceza hakkında hükmünü açıklamamasıdır. Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilmesi için;
a) Sanığın daha önce kasıtlı bir suçtan mahkûm olmamış bulunması,
b) Mahkemece, sanığın kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları göz önünde bulundurularak yeniden suç işlemeyeceği hususunda kanaate varılması,
c) Suçun işlenmesiyle mağdurun veya kamunun uğradığı zararın; aynen iade, suçtan önceki hâle getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesi gerekir.
Organ veya doku ticareti suçunda sanığa verilecek ceza 2 yıl veya daha az süreli bir hapis cezası ise ve diğer şartlar da oluşmuşsa bu bu suçta HAGB hükümlerinin uygulanması mümkün olacaktır.
Organ Veya Doku Ticareti Suçunda Zorunluluk Hali Nedir?
Organ veya dokularını satan kişinin içinde bulunduğu sosyal ve ekonomik koşullar göz önünde bulundurularak, hakkında verilecek cezada indirim yapılabileceği gibi, ceza vermekten de vazgeçilebilir. Yani organ veya dokularını satan kişinin bu suçu işlemesinin nedeni ekonomik yönden güç durumda olması ise kişi hakkında verilecek ceza indirilebilir veya ceza kişiye ceza verilmekten vazgeçilebilir.
Organ Veya Doku Ticareti Suçunda Etkin Pişmanlık Nedir?
Organ veya dokularını satan kişi, resmi makamlar tarafından haber alınmadan önce durumu merciine haber vererek suçluların yakalanmalarını kolaylaştırırsa, hakkında cezaya hükmolunmaz. Organ veya doku ticareti suçu haber alındıktan sonra, organ veya dokularını satan kişi, gönüllü olarak, suçun meydana çıkmasına ve diğer suçluların yakalanmasına hizmet ve yardım ederse; hakkında verilecek cezanın, yardımın niteliğine göre, dörtte birden yarısına kadarı indirilir.
Organ Veya Doku Ticareti Suçu Yargıtay Kararları
"Organ ticareti yapma suçunda, organ veya dokularını satanlar yönünden TCK'nın 92. maddesinde organ ve dokularını satan kişinin içinde bulunduğu sosyal ve ekonomik koşullar göz önünde bulundurularak, verilecek cezada indirim yapılabileceği gibi, ceza vermekten vazgeçilebileceği düzenlenmiş, bu şekilde Yasa koyucu TCK'nın 25/2. maddesindeki ağır şartlardan ayrılarak özel bir zorunluluk hali düzenlenmiştir. Bununla birlikte madde başlığında zorunluluk hali kavramı kullanılmış ise de, esasen maddede organlarını verenler yönünden özel bir cezasızlık halinin düzenlendiği, madde başlığının içerikle örtüşmediği de kabul edilmektedir. Bu hüküm uygulanırken çok özenli davranılmalı, maddenin yorumunda organ ve doku ticaretine ilişkin suçlarla mücadelede etkisiz kalınacak bir yorum ve uygulamadan kaçınılmalı, hukuk düzeninin kendi içinde çelişmeyeceği nazara alınarak Organ ve Doku Nakli Kanunu'nun 3. maddesindeki yasaklama hükmü gözetilmelidir. Sanığın savunmalarında belirttiği üzere, bir araba alış-verişi sebebiyle borçlanarak borcunu ödemek için böbreğini satmaya karar verip, diğer köylüleri aracılığıyla tanıştığı organ ticareti yapan sanıklarla irtibata geçerek anlatılan şekilde atılı suçların işlendiği olayda, kendi eylemiyle bilerek ve isteyerek neden olduğu ekonomik sıkıntısını, hayati önem taşıyan bir organını para karşılığında satmak dışında başka bir yolla giderebilme imkanının bulunması, öte yandan kişinin ekonomik sıkıntısını bu şekilde gidermeyi tercih etmesinde tehlikenin ağırlığı ile konu ve kullanılan vasıta arasındaki orantıdan da söz edebilme imkanının bulunmaması ve söz konusu eylemin hukukun genel ilkeleri gereğince kişinin bedeni üzerindeki tasarruf yetkisinin sınırlarının aşılması niteliğinde olması karşısında, TCK'nın 92. maddesi gereğince ceza verilmesine yer olmadığına karar verilmesine yeterli şartların oluşmadığı gözetilip, atılı suçtan mahkumiyeti yerine, yazılı şekilde zorunluluk halinin varlığının kabulü ile ceza verilmesine yer olmadığına karar verilmesi" (Yargıtay 12.Ceza Dairesi 2022/8807E. Ve 2023/6026K.)
"Bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; böbrek hastası olanların hastalıklarının hayati tehlike arz edecek derecede olması, organ nakli dışında başka bir tedavi imkanlarının bulunmaması ve organ naklinin, hastanın yaşaması için zaruret teşkil etmesi neticesinde atılı suçu işleyenlerin anılan madde kapsamında zorunluluk hallerinin oluştuğundan bahsedilebileceğinin kabulü ile,
Yukarıda adı geçen böbrek hastası olan sanık hakkında, Adli Tıp Kurumunun ilgili dairesinden, hastalığının hayati tehlike arz edecek derecede olup olmadığı, gelişen tıp bilimi çerçevesinde suç oluşturan organ nakli eylemi dışında başka yolla tedavi edilme imkanı ve organ naklinde zaruret bulunup bulunmadığı ile yaşamını devam ettirebilmek için böbrek naklinin zorunluluk teşkil edip etmediği konularında rapor alındıktan sonra böbrek hastası sanığın hukuki durumunun tayin ve takdir edilmesi gerektiği gözetilmeksizin, mahkemece, gelişen tıp biliminde başkaca bir tedavi yöntemi bulunmayan böbrek hastasının başka suretle korunma olanağı bulunmayan ağır ve muhakkak bir tehlikeden kurtulmak zorunluluğu ile hareket ettiği gerekçe gösterilerek, sanık hakkında zorunluluk halinin kabulü ile ceza verilmesine yer olmadığına karar verilmesi" (Yargıtay 12.Ceza Dairesi 2020/1977E. Ve 2021/8484K.)
