Samsun Avukat
Bize Ulaşın
05534084721
Mühürde sahtecilik suçu nedir?
Mühürde sahtecilik suçu Türk Ceza Kanununun 2. Kitap 3. Kısım dördüncü bölüm Kamu Güvenine Karşı Suçlar başlığı altında madde 202’de yer alır.
CB, TBMM ve Bakanlıkça üretilen mühürde sahtecilik suçunun cezası nedir?
Cumhurbaşkanlığı, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı ve Başbakanlık tarafından kullanılan mührü sahte olarak üreten veya kullanan kişi, iki yıldan sekiz yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
Kamu kurumlarınca üretilen mühürde sahtecilik suçunun cezası nedir?
Kamu kurum ve kuruluşlarınca veya kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarınca kullanılan onaylayıcı veya belgeleyici mührü sahte olarak üreten veya kullanan kişi, bir yıldan altı yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
Mühürde sahtecilik suçu hangi ülkenin hukuku uygulanır?
Mühürde sahtecilik suçunda, vatandaş veya yabancı tarafından, yabancı ülkede işlenmesi halinde, Türk kanunları uygulanır
Mühürde sahtecilik suçunda dava zamanaşımı nedir?
Mühürde sahtecilik suçunda dava zamanaşımı 8 yıldır.
Mühürde sahtecilik davası hangi mahkemede görülür?
Mühürde sahtecilik davası Asliye ceza mahkemesinde mahkemede görülür
Mühürde sahtecilik suçunun faili kimdir?
Mühürde sahtecilik suçunun faili herkes olabilir.
Mühürde sahtecilik suçunun mağduru kimdir?
Suçun mağduru, sahteciliğe uğrayan kamu idareleri ile sahte mühür kullanılarak gerçekleştirilen işlemlerden zarar gören kişilerdir.
Mühürde sahtecilik suçu madde gerekçesi nedir?
Madde metninde Cumhurbaşkanlığı, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı veya Başbakanlık tarafından kullanılan mührün sahte olarak üretilmesi veya kullanılması, suç olarak tanımlanmıştır. Anayasamız kanunları yayınlamak görevini Cumhurbaşkanına verdiği gibi, seçimlerin yenilenmesine, Anayasa Mahkemesinde iptal davası açılmasına, uluslararası antlaşmaların onaylanmasına, Silâhlı Kuvvetlerin kullanılmasına, bireysel özel af çıkarılmasına, bazı görevlere atamalar yapılmasına ve diğer hususlara karar vermek yetkisini de keza Cumhurbaşkanına tanımıştır. Bu gibi işlemleri içeren belgeler Cumhurbaşkanlığı mührü ile mühürlenebileceğinden, maddede bu mühre de yer verilmiştir.İşlemleri belgelemek (tevsik) maksadıyla kullanılan Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı ve Başbakanlık mühürleri de madde ile korunmuştur. İkinci fıkrada, kamu kurum ve kuruluşlarınca veya kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarınca kullanılan onaylayıcı veya belgeleyici mührün sahte olarak üretilmesi veya kullanılması, ayrı bir suç olarak tanımlanmıştır. Söz konusu suçlar için, sahte olarak üretmek veya kullanmak olmak üzere, iki seçimlik hareket öngörülmüştür.
Mühürde sahtecilik suçuna ilişkin Yargıtay Kararları
“…Araç motor ve şase numaralarının “...kamu kurum ve kuruluşlarınca veya kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarınca kullanılan mühürle...” oluşturulmuş onaylayıcı ya da belgeleyici işaretler olmadığı, bu bağlamda hırsızlık suçuna iştirak edilmemiş olmak koşuluyla çalınan aracın motor ve şase numaralarının değiştirilmesinin TCY.nın 281/1. madde ve fıkralarında tanımlanan kanıtları değiştirme ve gizleme suçunu oluşturduğu, somut olayda ise sanığın işlediği hırsızlık suçunun kanıtlarını gizlemek amacıyla motor ve şase numaralarını değiştirmenin asıl hırsızlık suçu içinde eriyen eylem olduğu gözetilmeden TCY.nın 202. maddesinde tanımlanan mühürde sahtecilik suçundan ayrıca mahkumiyet kararı verilmesi…Bozmayı gerektirmiş…” ( 4. Ceza Dairesi 2010/21934 E., 2010/17064 K.)
“…Resmi belgelerde imza ve mührün bulunması zorunlu olup, mühür olmadığı takdirde belgede sahtecilikten söz edilemeyeceği cihetle, eylemin sübutu halinde kül halinde resmi belgede sahtecilik suçunu oluşturacağı dikkate alınmadan ve 12.03.2009 günlü iddianamede belirtildiği üzere sanık hakkında aynı belge nedeniyle kaçakçılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından Kartal 1. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 2009/187 esas sayılı dosyasında dava açıldığının anlaşılması karşısında; mükerrer cezalandırılmasının önlenmesi bakımından anılan mahkeme dava dosyasının akıbeti araştırılarak mümkün ol- duğunda davaların birleştirilmesi, aksi halde incelenerek dosya içerisine alınıp bu davayı ilgilendiren delillerin onaylı örneklerinin dosyaya konulduktan sonra tüm delillerin birlik- te değerlendirilerek sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerektiği gözetilmeden, eksik incelemeyle yazılı biçimde hüküm kurulması,Yasaya aykırı, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi gereğince bozulmasına…”( 8. Ceza Dairesi 2013/15543 E. , 2014/6991 K.)
