Samsun Avukat
Bize Ulaşın
05534084721
Kişilerin huzur ve sükununu bozma suçu nedir?
Kişilerin huzur ve sükununu bozma suçu Türk Ceza Kanununun 2. Kitap 2. Kısım 7. Bölümünde Hürriyete Karşı Suçlar başlıklı bölümünde 123. Maddede yer alır.
Kişilerin huzur ve sükununu bozma suçunda saik nedir?
Bu suçun oluşabilmesi için, kanun metninde yazılı bulunan telefon etme, gürültü yapma yada aynı maksatla, hukuka aykırı bir davranışta bulunulması eylemlerini bir kez yapmasının yeterli olmadığı, eylemlerin ısrarla tekrarlanması süreklilik arz etmesi ve sırf kişilerin huzur ve sükununu bozma saiki ile işlenmesi gerekmektedir.
Kişilerin huzur ve sükununu bozma suçunun maddi unsuru nedir?
Kişilerin huzur ve sükununu bozma suçunun maddi unsuru, sırf huzur ve sükununu bozma amacıyla bir kişiye karşı ısrarla telefon edilmesi, gürültü yapılması ya da hukuka aykırı başka bir davranışta bulunulmasıdır.
Kişilerin huzur ve sükununu bozma suçu ile korunan hukuki yarar nedir?
Kişilerin huzur ve sükununu bozma suçu ile korunan hukuki yarar kişi özgürlüğünün korunması ve bireyin, psikolojik ve ruhsal bakımdan rahatsız edilmemesi ve yaşamını sağlıklı bir şekilde sürdürmesi olarak tanımlanmaktadır.
Kişilerin huzur ve sükununu bozma suçunda para cezasına hükmolunur mu?
5237 Sayılı TCK’nın 45. maddesinde suç karşılığı olarak uygulanan yaptırımların hapis cezaları ve adli para cezaları olduğu belirtilmiştir. Kanun Koyucu ceza siyaseti açısından suçların yaptırımlarını hapis cezası, adli para cezası, her ikisinin de birlikte tatbiki yada ikisinin seçenekli uygulanacağı şeklinde öngörebilir. Suç ve cezaların kanuniliği ilkesine göre ihlal edilen yasa maddesinde öngörülen ceza ne ise, o ceza kapsamında uygulama yapılabilecektir. TCK’nın 123/1. maddesinde düzenlenen kişilerin huzur ve sükununu bozma suçunda ise kanun koyucu TCK’nın 50. maddesi saklı kalmak üzere hapis cezasını yaptırım olarak öngörmüştür. Buna göre; bu suçtan kurulan mahkumiyet hükmünde doğrudan adli para cezası ile cezalandırma uygulaması yapılması olanaklı değildir.
Kişilerin huzur ve sükununu bozma suçunun cezası nedir?
Sırf huzur ve sükûnunu bozmak maksadıyla bir kimseye ısrarla; telefon edilmesi, gürültü yapılması ya da aynı maksatla hukuka aykırı başka bir davranışta bulunulması halinde, mağdurun şikayeti üzerine faile üç aydan bir yıla kadar hapis cezası verilir.
Kişilerin huzur ve sükununu bozma suçu uzlaşmaya tabi midir?
Kişilerin huzur ve sükununu bozma suçu madde 123/1 uzlaşmaya tabidir.
Kişilerin huzur ve sükununu bozma davası hangi mahkemede görülür?
Kişilerin huzur ve sükununu bozma davasının görüldüğü mahkeme Asliye Ceza Mahkemesidir.
Kişilerin huzur ve sükununu bozma suçuna iştirak mümkün müdür?
Suça iştirak için kasten ve hukuka aykırı işlenmiş bir fiilin varlığı yeterlidir. Suçun işlenişine iştirak eden her kişi, diğerinin cezalandırılmasını önleyen kişisel nedenler göz önünde bulundurulmaksızın kendi kusurlu fiiline göre cezalandırılır. İştirak halinde işlenen suçlarda, sadece gönüllü vazgeçen suç ortağı, gönüllü vazgeçme hükümlerinden yararlanır. Suçun; Gönüllü vazgeçenin gösterdiği gayreti dışında başka bir sebeple işlenmemiş olması, Gönüllü vazgeçenin bütün gayretine rağmen işlenmiş olması, Hallerinde de gönüllü vazgeçme hükümleri uygulanır.
Kişilerin huzur ve sükununu bozma suçunda dava zamanaşımı nedir?
Kişilerin huzur ve sükununu bozma suçunda kamu davası açılması için dava zamanaşımı sekiz yıl, geçmesiyle düşer.
Kişilerin huzur ve sükununu bozma suçunun madde gerekçesi nedir?
Madde, belirli bağımlı hareketlerle kişilerin huzur ve sükûnlarının bozulması hususunda gösterilen çabaları cezalandırmaktadır. Suçun maddî unsuru bir kimseye ısrarla, gece gündüz demeden telefon edilmesi veya ona karşı ısrarla gürültü yapılmasıdır. Örneğin oturulan apartmanın alt veya üst katında sürekli olarak öteberi çalarak gürültü yapılması gibi.Ancak bu hareketlerin sırf mağdurun huzur ve sükûnunu bozmak maksadıyla yapılması gerekmektedir. Böylece madde, suçun oluşması için özel bir maksatla hareket edilmesi şartını getirmektedir. Dikkat edilmelidir ki, bu suç tanımıyla cezalandırılan fiiller, kişiler üzerinde uygulanacak maddî veya cebrî bir müdahale niteliği taşımamaktadır. Bu suç tanımı ile kişilerin psikolojik, ruhsal sükûn içinde yaşamak hakkını korunmaktadır. Yapılan etkinlikler sonucu mağdurun dengesi bozulduğu örneğin ruhsal bir teşevvüşe uğradığı hâllerde ise, kasten yaralama suçu söz konusu olacaktır. Maddede düzenlenen suçun soruşturulması ve kovuşturulması, suçtan zarar görenin şikâyetine bağlıdır.
Kişilerin huzur ve sükununu bozma Yargıtay Kararları
‘’…Bir avukatlık bürosunda çalışan sanığın, görevinden dolayı kredi kartı borcu ile ilgili olarak, katılanı kişilerin huzur ve sükununu bozacak şekilde aradığı iddia edilen olayda, sanığın savunmasına göre müştekiyi ve ailesini borcun ödenmesi için iki kez aradığını, diğer aramaların aynı işyerinde çalışan başka kişiler tarafından yapılmış olabileceğini belirtmesi karşısında, ikiden fazla olan aramaların sanık tarafından gerçekleştirilip gerçekleştirilmediği ve ne şekilde TCK'nın 123. maddesinde düzenlenen kişilerin huzur ve sükununu bozma suçunun unsuru olan ısrar öğesinin ve sanığın kastının sırf huzur ve sükunu bozma saiki olarak kabul edildiği yöntemince açıklanmadan yetersiz gerekçeyle sanığın mahkumiyetine karar verilmesi, Kanuna aykırı ve sanık ...'nin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnameye aykırı olarak HÜKMÜN BOZULMASINA…’’ (Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2015/34914 E. 2017/7638 K.)
‘’…Sanığın, cep telefonundan değişik zamanlarda mağdureyi birden çok kez telefonla arayıp cinsel taciz içerikli mesajlar göndermekten ibaret eylemlerinin cinsel taciz suçu kapsamında kaldığı, ayrıca TCK.nın 123. maddesinde düzenlenen kişilerin huzur ve sükununu bozma suçunun unsurlarının oluşmadığı gözetilmeden, sanık hakkında kişilerin huzur ve sükununu bozma suçundan beraati yerine yazılı şekilde mahkûmiyetine karar verilmesi,Kanuna aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek CMUK.nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 12.11.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi…’’ (14. Ceza Dairesi 2013/9174 E. , 2013/11331 K.)
‘’…iddianamede sanığın, katılanları huzursuz ederek, evlerinin suyunu keserek, gürültü çıkartarak rahatsız ettiğinden bahisle dava açıldığı, ancak mahkemece, sadece sanığın, zaman zaman gürültü yaparak katılanların huzur ve sükununu bozduğu gerekçesiyle cezalandırılmasına karar verildiği, katılanların gerek kolluk gerekse yargılama aşamasında verdikleri ifadelerinde, sanığın gürültü yapmak suretiyle huzur ve sükunlarını bozduğu şeklinde bir iddialarının olmadığı, kaldı ki bu iddianın kollukta sanık tarafından katılanlar ile ilgili olarak dile getirildiği, bunun yanında, sanık ile katılanlar arasında katılanlara ait güneş enerji sistemi su deposunun, sanığın evine sızdırması ile ilgili olarak bir anlaşmazlığın bulunduğu, bu itibarla sanığın ısrarla ve sırf kişilerin huzur ve sükununu bozma saiki ile katılanların suyunu kestiğine dair bir delilin bulunmadığı anlaşıldığından, yasal olmayan ve yetersiz gerekçeyle sanığın mahkumiyetine karar verilmesi,Kanuna aykırı ve sanık ... müdafiinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnameye aykırı olarak, HÜKMÜN BOZULMASIN…’’(18. Ceza Dairesi 2015/12633 E.,2016/485 K.)
