top of page

Halkı Kin ve Düşmanlığa Tahrik Veya Aşağılama Suçu Ve Cezası TCK 216 - Samsun Avukat

Halkı Kin Ve Düşmanlığa Tahrik Veya Aşağılama Suçunun Unsurları Nelerdir?

Halkı kin ve düşmanlığa tahrik eden kimse cezalandırılmaktadır. Bu suçun oluşabilmesi için şu şartların varlığı gerekmektedir:

-Fail, Halkın sosyal sınıf, ırk, din, mezhep veya bölge bakımından farklı özelliklere sahip bir kesimini, diğer bir kesimi aleyhine kin ve düşmanlığa tahrik etmeli,

-Fail, Halkın bir kesimini, sosyal sınıf, ırk, din, mezhep, cinsiyet veya bölge farklılığına dayanarak alenen aşağılamalı veya

-Fail, Halkın bir kesiminin benimsediği dini değerleri alenen aşağılamalı,

-Bu hareketler alenen işlenmeli,

-Failin bu eylemi nedeniyle kamu güvenliği açısından açık ve yakın bir tehlikenin ortaya çıkması gerekmektedir.


Aleniyet Ne Demektir?

Aleniyet, Yargıtay'ın emsal kararlarında fiilin umumi bir yerde ve birkaç kişinin işitebileceği surette işlenmesi şeklinde tanımlanmıştır.


Kanun Metninde Geçen Kavramlar Ne Anlama Gelmektedir?

Kanun metninde yer alan halk, sosyal sınıf, ırk, din, mezhep gibi kavramlar Yargıtay'ın emsal kararlarında şu şekilde tanımlanmıştır:

-Halk kavramı, ceza hukukuna göre, ortak duygu, çıkar, ideoloji ve manevi değerlerin bir araya getirdiği veya aynı değerleri paylaşan insanlar grubu olarak kabul edilmelidir. ( Gökçen, age, s. 77 ) "Suçun oluşumu açısından, hedef alınan halk kesimi gerek sayı itibariyle gerek toplum hayatı bakımından önem ifade etmelidir. Örneğin, işçiler, işverenler, memurlar, çiftçiler... yabancılar, yerliler, siyasi gruplar... yabancılar... masonlar" aynı bölge insanları vb. halk olarak kabul edilir. ( Gökçen, age, s. 79 )

-Farsça bir kelime olan kin, "bir kimseye veya bir şeye karşı duyulan ve öç almayı gerektiren şiddetli düşmanlık, garez" ( Meydan Larousse, c. 11 , s. 306, dan aktaran Gökçen, age., s. 127; Ejder Yılmaz: Hukuk Sözlüğü, Ankara, 1992, s. 507 ) Yine Farsça bir kelime olan düşman, "birinin kötülüğünü isteyen, ondan nefret eden, ona zarar vermeye çalışan kimse" ve düşmanlık da "husumet besleyen konuya karşı düşünerek, tasarlayarak zarar vermeye, onu mağlup etmeye yönelmiş kin duygusu" olarak tanımlanmaktadır.

-Tahrik ise, başkalarına, belirli yönde hareket etmeleri için, açık bir psikolojik baskı demektir. Kişiyi harekete getirici, iradesi üzerine doğrudan doğruya psikolojik etki yapmaya yönelik bir davranış anlamındadır.

-Maddede yazılı bulunan "sosyal sınıf" iktisadi sınıflar anlamına gelmemekte, toplumun yapısındaki yeri ve özelliği ile varlık kazanmış; aynı toplumsal düzeydeki bireylerin toplamından oluşan çiftçi, esnaf, mülk sahibi, tüccar, memur, işçi gibi grupları kapsamakta olduğu öğreti ve içtihatta kabul edilmektedir.

-Maddede yazılı ırktan "genetik bakımdan şartlandırılmış, oldukça sabit olarak kuşaktan kuşağa geçen beden karakterlerinin toplamı" anlaşılmalıdır.

-"Toplumsal bilimlerde, seçilmiş tanımlayıcı ölçütler bakımından türdeşlik ve bütünlük taşıyan, çevresindeki alanlardan bu ölçütlerle ayırt edilen alan" bölge olarak tanımlanır.


Halkı Kin Ve Düşmanlığa Tahrik Veya Aşağılama Suçuna Teşebbüs Mümkün Mü?

Teşebbüs, failin suçu işlemek için elverişli hareketlerle eylemine başladıktan sonra elinde olmayan sebeplerle eylemin devamını veya sonucunu getirememesi halidir. Suça teşebbüs halinde fail, meydana gelen zarar veya tehlikenin ağırlığına göre, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası yerine onüç yıldan yirmi yıla kadar, müebbet hapis cezası yerine dokuz yıldan onbeş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Diğer hallerde verilecek cezanın dörtte birinden dörtte üçüne kadarı indirilir.

Suça teşebbüsten bahsedebilmek için, failin eylemine elverişli hareketlerle başlaması ancak bu hareket sonrasında sonucun failin elinde olmayan nedenlerle gerçekleşmemesi gerekmektedir. Bu açıklamalar ve halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama suçunun oluşması için gerekli şartlar incelendiğinde, halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama suçunun teşebbüse elverişli bir suç olmadığını düşünmekteyiz.


Halkı Kin Ve Düşmanlığa Tahrik Veya Aşağılama Suçunun Faili Kimdir?

Suçun kanuni tanımında yer alan fiili birlikte gerçekleştiren kişilerden her biri, fail olarak sorumlu olur. Suçun işlenmesinde bir başkasını araç olarak kullanan kişi de fail olarak sorumlu tutulur. Bu durumda halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama suçunun failinin herkes olabileceğini söylemek mümkün olacaktır.


Halkı Kin Ve Düşmanlığa Tahrik Veya Aşağılama Suçunun Mağduru Kimdir?

Türk Ceza Kanunu'na göre mağdur, suçtan zarar gören kişidir. halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama suçunun mağduru ise toplumdur.


Halkı Kin Ve Düşmanlığa Tahrik Veya Aşağılama Suçu Şikayete Tabi Mi?

Şikayet, bir suç nedeniyle suçtan zarar gören kişinin, yetkili makamlara hukuka aykırı fiili ve faili yetkili makamlara bildirmesidir. Kanunda düzenlenen suçların bir kısmının soruşturulabilmesi ve kovuşturulabilmesi için şikayet şartı aranmaktadır. Bu tür suçlarda şikayet yoksa veya şikayetten vazgeçme varsa suç soruşturulamaz veya kovuşturulamaz. Ancak kanun halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama suçunun soruşturulmasında ve kovuşturulmasında mağdurun şikayetini aramamıştır. Dolayısıyla halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama suçunun soruşturulması re'sen yapılacaktır.


Halkı Kin Ve Düşmanlığa Tahrik Veya Aşağılama Suçu Uzlaşmaya Tabi Mi?

Uzlaştırma kanunda yazılan şartların gerçekleşmesi halinde tarafların ortak paydada buluşarak yargılamayı sona erdirmeyi amaçlayan alternatif bir yoldur. Uzlaştırmaya tabi suçlar; şikayete tabi suçlar ve kanunda sayılan diğer suç tipleridir. Ancak halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama suçu uzlaşma kapsamında olan suçlar arasında yer almadığından uzlaşmaya da tabi değildir.


Halkı Kin Ve Düşmanlığa Tahrik Veya Aşağılama Suçu Sonucunda Hükmün Açıklanmasının Geriye Bırakılması Kararı (HAGB) Verilebilir Mi?

HAGB veya diğer bir deyişle hükmün açıklanmasının geriye bırakılması kararı, mahkemenin sanık hakkında hükmettiği ceza hakkında hükmünü açıklamamasıdır. Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilmesi için;

a) Sanığın daha önce kasıtlı bir suçtan mahkûm olmamış bulunması,

b) Mahkemece, sanığın kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları göz önünde bulundurularak yeniden suç işlemeyeceği hususunda kanaate varılması,

c) Suçun işlenmesiyle mağdurun veya kamunun uğradığı zararın; aynen iade, suçtan önceki hâle getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesi gerekir. halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama suçunun kanundaki alt sınırına bakılırsa bu suç hakkında hükmün açıklanmasının geriye bırakılması hükümlerinin uygulanması mümkün görünmemektedir.

Halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama suçu için kanunda belirtilen cezanın alt ve üst sınırı dikkate alındığında bu suçta hükmün açıklanmasının geriye bırakılması hükümlerinin uygulanabileceğini söylemek mümkündür.


Halkı Kin Ve Düşmanlığa Tahrik Veya Aşağılama Suçunda Görevli Mahkeme Neresidir?

halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama suçunda görevli mahkeme Asliye Ceza Mahkemeleridir.


Halkı Kin Ve Düşmanlığa Tahrik Veya Aşağılama Suçunun Cezası Kaç Yıldır?

-Halkın sosyal sınıf, ırk, din, mezhep veya bölge bakımından farklı özelliklere sahip bir kesimini, diğer bir kesimi aleyhine kin ve düşmanlığa alenen tahrik eden kimse, bu nedenle kamu güvenliği açısından açık ve yakın bir tehlikenin ortaya çıkması halinde, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

-Halkın bir kesimini, sosyal sınıf, ırk, din, mezhep, cinsiyet veya bölge farklılığına dayanarak alenen aşağılayan kişi, altı aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

-Halkın bir kesiminin benimsediği dini değerleri alenen aşağılayan kişi, fiilin kamu barışını bozmaya elverişli olması halinde, altı aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.


Hangi Hallerde halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama Suçunun Cezası Artırılmaktadır?

Halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama suçunun basın ve yayın yoluyla işlenmesi hâlinde, verilecek ceza yarı oranına kadar artırılır.


Halkı Kin Ve Düşmanlığa Tahrik Veya Aşağılama Suçunu Düzenleyen TCK'nın 216.maddesinin Gerekçesi Nedir?

halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama suçunu düzenleyen TCK'nın 216.maddesinin gerekçesi şu şekilde açıklanmıştır: "Birinci fıkrada tanımlanan “Halkı kin ve düşmanlığa tahrik” suçu, hukuk devleti olma standardı yüksek olan birçok ülkenin Ceza Kanunlarında yer almaktadır. Hiçbir devlet, vatandaşları arasında, muayyen özelliklere sahip bir kesiminin diğer kesimi aleyhine kin ve düşmanlığa, öç almayı gerektirecek şiddetli nefrete yönlendirilmesine seyirci kalamaz.

Öte yandan çağdaş dünyada, gelişmenin temel dinamiği olarak düşünceyi açıklama ve yayma hürriyeti kabul edilmektedir. Bu bağlamda; kişilerin düşündüklerini hür bir ortamda söyleyebilmeleri, demokratik toplumun varlığı için zaruri sayılan unsurlardandır. Söz konusu suç tanımı, bu düşünceler dikkate alınarak yapılmıştır.

Suçu oluşturan “tahrik”, soyut saygısızlık ve reddin ötesinde, bir halk kesimine karşı düşmanca tavırlar gösterilmesini sağlamaya veya bu tür tavırları pekiştirmeye objektif olarak elverişli olmalıdır. Fail sübjektif olarak da bu amacı gütmeli, halk kesimini kin ve nefrete tahrik etmelidir. Bu kapsamda salt yüz çevirme, soyut bir ret veya saygısızlık ifade eden bir davranışta bulunma veya bu yönde sözler sarfetme, suçun gerçekleşmesi bakımından yeterli değildir. Fiilin suç teşkil etmesi için bunların ötesinde, ağır ve yoğun bir tarzda kin ve düşmanlığa tahrikin var olması gerekir. Failin fiili, adet ve şahıs olarak muayyen olmayan toplum kesimi üzerinde kin ve nefret duygularının oluşumuna veya mevcut duyguların pekişmesine etkide bulunmalıdır.

Kin, “öç almayı gerektirecek şiddetli düşmanlık hareketlerin zeminini oluşturan psikolojik bir hâl”; düşmanlık ise, “husumet beslenen konuya karşı düşünerek, tasarlayarak zarar vermeye, onu mağlup etmeye yönelmiş kin duygusu” olarak da tanımlanabilir. Şu hâlde kin ve düşmanlık; “husumet beslenen konuya karşı tasarlayarak zarar vermeye, öç almayı gerektirecek şiddette nefret duymaya yönelik hareketlerin zemini oluşturan psikolojik bir hâl” olarak açıklanabilir.

Fıkra metninde; fiilin kamu güvenliğini tehlikeye düşürecek biçimde yapılması arandığı için, suç; soyut tehlike suçu olmaktan çıkarılmış, somut tehlike suçu hâline getirilmiştir. Bu suretle, çağdaş hukuktaki soyut tehlike suçlarını azaltma yönündeki eğilim dikkate alınmış, temel hak ve hürriyetlerin kullanım alanı genişletilmiştir. Bu düzenleme sayesinde "kin ve düşmanlık" ibaresinin anlamı da dikkate alındığında sadece "şiddet içeren ya da şiddeti tavsiye eden tahrikler" madde kapsamında değerlendirilebilecektir.

Söz konusu suçun oluşması için, kamu güvenliğinin bozulması tehlikesinin somut olgulara dayalı olarak varlığı gereklidir. Bu tehlike, somut bir tehlikedir. Bu somut tehlikenin gerçekleşip gerçekleşmediğini belirlerken failin söz ve davranışlarının neden olduğu tehlike neticesinin gerçekleşmesi gerekir. Hâkim, kullanılan ifadeler dolayısıyla bu tehlikenin gerçekleşip gerçekleşmediğini, dayanak noktalarını göstermek suretiyle belirleyecektir. Bu kapsamda, kişinin söz ve davranışlarının kamu güvenliğini bozma açısından yakın bir tehlike oluşturduğunun tespit edilmesi gerekir. Kişinin söz ve davranışlarının, halkın bir kesimi üzerinde tahrik konusu fiillerin işleneceği hususunda duyulan endişeyi haklı kılacak bir etki oluşturması gerekir. İfade özgürlüğü ile bu tip tehlike suçları arasında “açık ve mevcut tehlike” kriterinin var olması gerekir. Buna göre, yapılan konuşma veya öne sürülen düşünceler toplum açısından açık ve mevcut bir tehlike oluşturduğu takdirde yasaklanabilmekte, keza böyle bir tehlikenin varlığı somut olarak, açıkça tespit edilmedikçe söz konusu suçtan dolayı cezalandırma yoluna gidilemez.

Maddenin ikinci fıkrasında halkın sosyal sınıf, ırk, din, mezhep, cinsiyet veya bölge bakımından farklı bir kesiminin alenen aşağılanması suç sayılmıştır. Suçun oluşması için fıkrada belirtilen özelliklere sahip ve halkın bir kesimini oluşturan gayrimuayyen sayıdaki kişilerin aşağılanması, tahkir edilmesi gerekir. Bu fıkrada, kamu barışını korumak amacıyla halk kesimlerinin alenen aşağılanması, suç olarak tanımlanmıştır.

Maddenin üçüncü fıkrasında bir halk kesiminin benimsediği dinî değerlerin alenen aşağılanması, suç hâline getirilmiştir. Fiilin cezalandırılabilmesi için, “kamu barışını bozmaya elverişli” olması gerekir."

Halkı kin ve düşmanlığa tahrik davası, Halkı kin ve düşmanlığa tahrik suçu, TCK 216, halkı aşağılama suçu, nefret suçu, ceza hukuku, Türk Ceza Kanunu, ifade özgürlüğü, hukuki yaptırım, suç unsurları, nefret söylemi, halkı kışkırtma suçu, Halkı kin ve düşmanlığa tahrik  yargıtay kararları, Halkı kin ve düşmanlığa tahrik ceza davası, Halkı kin ve düşmanlığa tahrik  mahkeme süreci, Halkı kin ve düşmanlığa tahrik savunma stratejisi, Halkı kin ve düşmanlığa tahrik avukat desteği, Halkı kin ve düşmanlığa tahrik hukuki danışmanlık, halkı provoke etme, suç propagandası, Halkı kin ve düşmanlığa tahrik cezai sorumluluk, samsun halkı kin ve düşmanlığa tahrik suçu avukatı, Halkı kin ve düşmanlığa tahrik suçu avukatı samsun, Halkı kin ve düşmanlığa tahrik davası avukatı samsun, samsun Halkı kin ve düşmanlığa tahrik davası avukatı, samsun avukat, avukat samsun, samsun ceza davası avukatı, samsun ceza avukatı, ceza avukatı samsun, ceza davası avukatı samsun, samsun ceza davası avukatı. Samsun ceza davası avukatı tavsiye, samsun ceza davası avukatı öneri, samsun avukat, avukat samsun, Atakum ceza avukatı, Canik ceza avukatı, İlkadım ceza avukatı, Tekkeköy ceza avukatı, 19 Mayıs ceza avukatı, Alaçam ceza avukatı, Asarcık  ceza avukatı, Ayvacık ceza avukatı, Bafra ceza avukatı, Çarşamba ceza avukatı, Havza ceza avukatı, Kavak ceza avukatı, Salıpazarı ceza avukatı, Terme ceza avukatı, Vezirköprü ceza avukatı, Yakakent ceza avukatı, Ladik ceza avukatı
Halkı kin ce düşmanlığa tahrik veya aşağılama

Yorumlar

Fikirlerinizi Paylaşınİlk yorumu siz yazın.
Samsun ceza avukatı, Samsun boşanma avukatı, Samsun iş davası avukatı, Samsun avukat, Samsun tapu davası avukatı,Samsun ceza avukatı, Samsun boşanma avukatı, Samsun iş davası avukatı, Samsun avukat, Samsun tapu davası avukatı,Samsun ceza avukatı, Samsun boşanma avukatı, Samsun iş davası avukatı, Samsun avukat, Samsun tapu davası avukatı,Samsun ceza avukatı, Samsun boşanma avukatı, Samsun iş davası avukatı, Samsun avukat, Samsun tapu davası avukatı,Samsun ceza avukatı, Samsun boşanma avukatı, Samsun iş davası avukatı, Samsun avukat, Samsun tapu davası avukatı,Samsun ceza avukatı, Samsun boşanma avukatı, Samsun iş davası avukatı, Samsun avukat, Samsun tapu davası avukatı,Samsun ceza avukatı, Samsun boşanma avukatı, Samsun iş davası avukatı, Samsun avukat, Samsun tapu davası avukatı,Samsun ceza avukatı, Samsun boşanma avukatı, Samsun iş davası avukatı, Samsun avukat, Samsun tapu davası avukatıSamsun ceza avukatı, Samsun boşanma avukatı, Samsun iş davası avukatı, Samsun avukat, Samsun tapu davası avukatı
000

                            Bu web sitesi ve içindeki bilgiler, Türkiye Barolar Birliği'nin Meslek Kurallarına ve Avukatlık Reklam Yasağı Yönetmeliği'ne uygun şekilde tasarlanmıştır. Sitenin kendisi, logosu ve içeriği, reklam iş geliştirme ve benzeri amaçlar için kullanılamaz. Bu web sitesine link yaratmak yasaktır. Web sitemizde yer alan bilgiler hukuki mütalaa veya tavsiye değildir.
www.alyuzkanberhukuk.com      

©2024 Avukat Taha Alyüz

bottom of page