Samsun Avukat
Bize Ulaşın
05534084721
Eziyet Nedir?
Eziyet, TDK'da yersiz ve gereksiz olarak çektirilen üzüntü, işkence, sıkıntı veya zorluk; üzgü, cevir, eza cefa, sıklet, ukubet şeklinde tanımlanmıştır.
Eziyet Suçunun Unsurları Nelerdir?
Bir kimsenin eziyet çekmesine yol açacak davranışları gerçekleştiren kişi cezalandırılmaktadır. Buradaki önemli unsur, eziyet eyleminin sistematik ve sürekli nitelik taşımasıdır.
Hangi Hallerde Eziyet Suçu Oluşmaz?
İşkence suçundan farklı olarak eziyet suçunun faili herkes olabilmektedir. Dolayısıyla eziyet içeren eylemlerin kamu görevlisi tarafından işlenmesi halinde eziyet suçu değil, işkence suçu oluşacaktır.
Hangi Hallerde Eziyet Suçunun Cezası Artar?
Eziyet suçunun kadına karşı işlenmesi hâlinde cezanın alt sınırı iki yıl altı aydan az olamaz. Çocuğa, beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiye ya da gebe kadına karşı, Üstsoy veya altsoya, babalık veya analığa ya da eşe veya boşandığı eşe karşı, İşlenmesi halinde, kişi hakkında üç yıldan sekiz yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.
Eziyet Suçuna Teşebbüs Mümkün Mü?
Teşebbüs, failin suçu işlemek için elverişli hareketlerle eylemine başladıktan sonra elinde olmayan sebeplerle eylemin devamını veya sonucunu getirememesi halidir. Suça teşebbüs halinde fail, meydana gelen zarar veya tehlikenin ağırlığına göre, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası yerine onüç yıldan yirmi yıla kadar, müebbet hapis cezası yerine dokuz yıldan onbeş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Diğer hallerde verilecek cezanın dörtte birinden dörtte üçüne kadarı indirilir.
Suça teşebbüsten bahsedebilmek için, failin eylemine elverişli hareketlerle başlaması ancak bu hareket sonrasında sonucun failin elinde olmayan nedenlerle gerçekleşmemesi gerekmektedir. Eziyet suçunu içeren eylemlerin belirli kısımlara bölünebilmesi durumunda teşebbüs hükümleri uygulanabilecektir.
Eziyet Suçunun Faili Kimdir?
Suçun kanuni tanımında yer alan fiili birlikte gerçekleştiren kişilerden her biri, fail olarak sorumlu olur. Suçun işlenmesinde bir başkasını araç olarak kullanan kişi de fail olarak sorumlu tutulur. Eziyet suçunun faili herkes olabilmektedir. Eziyet suçunun işkence suçundan en büyük farklarından birisi de budur. Keza işkence suçunun faili sadece kamu görevlileri olabilirken, eziyet suçunda böyle bir sınırlama öngörülmemiştir.
Eziyet Suçunun Mağduru Kimdir?
Türk Ceza Kanunu'na göre mağdur, suçtan zarar gören kişidir. Eziyet suçunun mağduru herhangi bir kimse olabilir.
Eziyet Suçu Şikayete Tabi Mi?
Şikayet, bir suç nedeniyle suçtan zarar gören kişinin, yetkili makamlara hukuka aykırı fiili ve faili yetkili makamlara bildirmesidir. Kanunda düzenlenen suçların bir kısmının soruşturulabilmesi ve kovuşturulabilmesi için şikayet şartı aranmaktadır. Bu tür suçlarda şikayet yoksa veya şikayetten vazgeçme varsa suç soruşturulamaz veya kovuşturulamaz. Ancak kanun, eziyet suçunun soruşturulması ve kovuşturulmasında şikayetin varlığını aramamıştır. Yani eziyet suçu kendiliğinden şikayet aranmaksızın soruşturulur ve kovuşturulur.
Eziyet Suçu Uzlaşmaya Tabi Mi?
Uzlaştırma kanunda yazılan şartların gerçekleşmesi halinde tarafların ortak paydada buluşarak yargılamayı sona erdirmeyi amaçlayan alternatif bir yoldur. Uzlaştırmaya tabi suçlar; şikayete tabi suçlar ve kanunda sayılan diğer suç tipleridir. Eziyet suçu şikayete tabi değildir. Bunun yanında bu suç, uzlaşmaya tabi suçlar arasında da sayılmamıştır. Bundan bahisle, eziyet suçunun uzlaşmaya tabi olmadığını söylemek mümkündür.
Eziyet Suçunda Görevli Mahkeme Neresidir?
Eziyet suçunda görevli mahkeme Asliye Ceza Mahkemeleridir.
Eziyet Suçunun Cezası Kaç Yıldır?
Bir kimsenin eziyet çekmesine yol açacak davranışları gerçekleştiren kişi hakkında iki yıldan beş yıla kadar hapis cezasına hükmolunur. Suçun kadına karşı işlenmesi hâlinde cezanın alt sınırı iki yıl altı aydan az olamaz. Bu suçun; çocuğa, beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiye ya da gebe kadına karşı, üstsoy veya altsoya, babalık veya analığa ya da eşe veya boşandığı eşe karşı işlenmesi halinde, kişi hakkında üç yıldan sekiz yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.
İşkence Suçu Ve Eziyet Suçu Arasındaki Farklar Nelerdir?
-İşkence suçunun temel halinin cezası üç yıldan oniki yıla kadar hapis cezası olarak belirlenmiştir. Eziyet suçunun temel halinin cezası ise iki yıldan beş yıla kadar hapis cezasıdır.
-İşkence suçunun oluşabilmesi için failin kamu görevlisi olması gerekmektedir. Ancak eziyet suçunun faili herkes olabilmektedir.
-İşkence suçunda görevli mahkeme Ağır Ceza Mahkemeleri iken; eziyet suçunda görevli mahkeme Asliye Ceza Mahkemeleridir.
Eziyet Suçunu Tanımlayan TCK'nın 96.maddesinin Gerekçesi Nedir?
Eziyet olarak, bir kişiye karşı insan onuruyla bağdaşmayan ve bedensel veya ruhsal yönden acı çekmesine, aşağılanmasına yol açacak davranışlarda bulunulması gerekir. Aslında bu fiiller de kasten yaralama, hakaret, tehdit, cinsel taciz niteliği taşıyabilirler. Ancak, bu fiiller, ani olarak değil, sistematik bir şekilde ve belli bir süreç içinde işlenmektedirler. Bir süreç içinde süreklilik arzeder bir tarzda işlenen eziyetin özelliği, işkence gibi, kişinin psikolojisi ve ruh sağlığı üzerindeki tahrip edici etkilerinin olmasıdır. Bu etkilerin uzun bir süre ve hatta hayat boyu devam etmesi, eziyetin bu kapsamda işlenen fiillere nazaran daha ağır ceza yaptırımı altına alınmasını gerektirmiştir.
Maddenin ikinci fıkrasında, eziyet suçunun daha ağır cezayı gerektiren nitelikli unsurları belirlenmiştir. Bu unsurlara ilişkin açıklama için, kasten yaralama suçunun gerekçesine bakılmalıdır.
Eziyet Suçu Yargıtay Kararları
"5237 sayılı Kanun'un "Eziyet" başlıklı 96 ncı maddesinin birinci fıkrasında eziyet suçunun maddi unsuru, “bir kimsenin eziyet çekmesine yol açacak davranışları gerçekleştirmek” şeklinde belirtilmiş, ancak bu davranışların ne olduğu somut olarak ortaya konulmamıştır. Ancak maddenin gerekçesinde; eziyet olarak, bir kişiye karşı insan onuruyla bağdaşmayan ve bedensel veya ruhsal yönden acı çekmesine, aşağılanmasına yol açacak davranışlarda bulunulması gerektiği belirtilmiştir. Böylece kanun koyucu işkence suçuna ilişkin 94 üncü maddesinin birinci fıkrasındaki tanıma, eziyet suçunu düzenleyen 96 ncı maddenin metninde değil, gerekçesinde yer vererek eziyet suçunda fiilin arz ettiği özellikleri belirlemiştir. Bu durumda eziyet suçu ile işkence suçu, maddi unsuru bakımından benzerlik göstermektedir. Ancak eziyet suçu bakımından maddenin gerekçesinde, işkence suçunda öngörülen “algılama veya irade yeteneğinin etkilenmesine” yol açacak hareketten söz edilmemektedir.Eziyet serbest hareketli bir suçtur. Mağdurun gerek bedensel gerek ise ruhsal yönden acı çekmesine neden olacak, mağdurda utanma, korku, acizlik ve değersizlik duygusu uyandırıp onurunu zedeleyecek hareketler eziyet kapsamındadır. Bu suç tipinde mağdur, objektif olarak aşağılayıcı ve eza verici hareketler aracılığıyla, insan olma niteliğinin gerekli kıldığı düzeyin objektif olarak altında kalan ve kişiliğinin derhal ya da ileride gelişebilmesi için gerekli olan dengeye olarak etki edebilecek muamelelere tabi kılınmaktadır. Eziyet teşkil eden fiiller, kasten yaralama, hakaret, tehdit, cinsel taciz niteliği taşıyabilirler. Ancak, bu fiiller, ani olarak değil, sistematik bir şekilde ve belli bir süreç içinde işlenmektedir. Eziyetten söz edebilmek için, maddenin gerekçesine göre eziyet oluşturan fiillerin sistematik bir şekilde gerçekleştirilmesi gerekmektedir. Sistematik olmaktan kastedilen, mağdura karşı yapılan birden fazla saldırının, genel bir tutum çerçevesinde gerçekleştirilen davranışların bir parçası olması ya da önceden kararlaştırılmış, organize ve düzenli bir seyir izlemesidir. Sistematik olma hali, hareketlerin eziyet suçunu oluşturup oluşturmadığını tespite yarayan kriterlerden biridir. Hareketlerin sistematik biçimde uygulanması, mağdura yönelik davranışların belli bir süreç içinde düzenli ve bir bütünlük arz eder biçimde yapılmasını gerektirir. Bu sebeple mağdura yönelik hareketler, fail tarafından bilerek veistenerek belirli bir süreçte genel bir tutum çerçevesinde bir bütünün parçası olarak veya belirli bir plan dahilinde işlenirlerse eziyet suçu oluşur. Burada çeşitli nitelikteki hareketler objektif olarak belirli bir şiddeti içermekte, asgari düzeyde bir ağırlığa ulaşmaktadır. Hareketler bir bütün halinde objektif olarak eziyet teşkil edecek boyuta ulaştığında, başka bir deyişle asgari bir düzeyde şiddete ulaştığında suç tamamlanmış olacaktır.Dava konusu olayda, katılanın, şikayet dilekçesinde sanığın tehdit eylemine ilişkin anlatımlarda bulunup şikayetçi olduğu ve bu anlatımını savcılıkta alınan beyanında da tekrar edip sanıkla aynı evde yaşadığı zamanlarda kendisini sürekli darp ettiği ancak vücudunda darp izi olmadığı şeklinde ifade ettiği, anneleri ile birlikte yaşayan çocukların da katılanın babaları olan sanık tarafından darp edildiğine ve tehditlerde bulunduğuna şahit olduklarını ifade ettikleri dikkate alındığında, sanığın eşine karşı gerek aynı evde yaşarken gerekse fiili olarak ayrı yaşadıkları dönem içerisinde sistematik şekilde tehdit ve yaralama şeklinde gerçekleştirdiği eylemlerinin eziyet suçunu oluşturduğunun anlaşılması karşısında, sanık hakkında kurulan hükümde hukuka aykırılık bulunmamıştır." (Yargıtay 8.Ceza Dairesi 2021/9606E. Ve 2024/394K.)
