Samsun Avukat
Bize Ulaşın
05534084721

Evliliğin iptali davasını hangi hallerde kimler açabilir?
- Kanunda sayılan Mutlak butlan hallerinde evliliğin iptali cumhuriyet savcısı ve ilgilisi olan herkesçe evlenmenin iptali talep edilebilir.
- Kanunda sayılan Nispi butlan hallerinde evliliğin iptalini eşler ve ölüm durumunda mirasçılar açılmış olan davayı sürdürebilirler
Evliliğin Feshi Davası Yetkili Mahkeme neresidir?
Eşlerden birinin yerleşim yeri veya davadan önce son altı aydan beri birlikte oturdukları yer aile mahkemesidir.
Mutlak butlan halleri nelerdir?
Türk Medeni Kanunu madde 145’e göre;
Aşağıdaki hâllerde evlenme mutlak butlanla batıldır:
1. Eşlerden birinin evlenme sırasında evli bulunması,
2. Eşlerden birinin evlenme sırasında sürekli bir sebeple ayırt etme gücünden yoksun bulunması,
3. Eşlerden birinde evlenmeye engel olacak derecede akıl hastalığı bulunması,
4. Eşler arasında evlenmeye engel olacak derecede hısımlığın bulunması.
Butlan kelimesinin anlamı geçersizliktir. Var olan evlilik süre zarfında evliliğin hüküm ve sonuçlarını doğururken mutlak butlan davası evliliği bozucu nitelik taşıyacaktır. Normal bir evliliğin boşanma sonucu bitimi gibi butlan halinde de şartlar oluştuğu takdirde iştirak nafakası, yoksulluk nafakası, tedbir nafakasına, maddi tazminat, manevi tazminata hakimce hükmedilebilir.
Bir birey evli iken tekrar biri ile evlenmesi durumunda önceki evlilik mutlak butlan davası ile iptal edilmeden önce evlilik sona ermesi halinde sonraki eş iyi niyetli ise ikinci evlilik devam edecek, butlanı istenemeyecektir.
Mutlak butlan davası kimler tarafından açılabilir?
Türk Medeni Kanunu madde 146’e göre;
Mutlak butlan davası, Cumhuriyet savcısı tarafından re'sen açılır.
Bu dava, ilgisi olan herkes tarafından da açılabilir.
Mutlak butlan davasını sınırlandıran veya kaldıran haller nelerdir?
Sona ermiş bir evliliğin mutlak butlanı Cumhuriyet savcısı tarafından re'sen dava edilemez; fakat her ilgili, mutlak butlanın karar altına alınmasını isteyebilir.
Ayırt etme gücünün sonradan kazanılması veya akıl hastalığının iyileşmiş olması durumlarında mutlak butlan davasını yalnız ayırt etme gücünü sonradan kazanan veya akıl hastalığı iyileşen eş açabilir.
Evliyken yeniden evlenen bir kimsenin önceki evliliği mutlak butlan kararı verilmeden önce sona ermişse ve ikinci evlenmede diğer eş iyiniyetli ise, bu evlenmenin butlanına karar verilemez.
Konu hakkında bazı yargı kararlarından kesitler:
17. Hukuk Dairesi E. 2010/8089 K. 2011/1358’a göre;
‘’…Somut Olayda,...'le 10.09.1969 tarihinde fiilen evli olan ... ve ... kızı 08.02.1955 doğumlu ...'nin, ancak nüfusta, evli olmasına rağmen, evlendirmeye yetkili memur önünde yapılmış olan bir evlendirme işlemi sonrası ,... ve ... kızı 08.02.1955 doğumlu ...'nin 02.08.1971 tarihinde ikinci kez ...'le de evlendiği iddiasına dayalı olarak, Cumhuriyet Savcısı tarafından davaname ile; ikinci evliliğin iptali istenmiştir…’’
2. Hukuk Dairesi E. 2016/21927 K. 2017/12848’ya göre;
‘’…08.06.2016 tarihli raporda "hastalığın remisyonda" olduğu ifade edildiğine göre, davalının ayırt etme gücünü sonradan kazanmış veya akıl hastalığının iyileşme sürecinde olması ihtimal dahilindedir. İyileşme veya ayırt etme gücünün sonradan kazanılması halinde de, Türk Medeni Kanununun 147/2. maddesi hükmüne göre, dava hakkı ayırt etme gücünü sonradan kazanan veya akıl hastalığı iyileşene ait olacaktır. O halde, davalının, dosya içerisindeki tüm tedavi kayıtları ve raporlarla birlikte bir kez de Adli Tıp Kurunuma sevk edilerek rapor alınması…’’
2. Hukuk Dairesi E. 2015/24104 K. 2016/1999’ya göre;
‘’…Yargılama sırasında davalı erkek hakkında aldırılan; ... Eğitim ve Araştırma Hastanesinin 12.05.2011 tarihli sağlık kurulu raporunda, davalı erkeğin hafif derecede mental retardasyon hastalığının bulunduğu, ... Eğitim ve Araştırma Hastanesinin 07.11.2013 tarihli tek kişilik uzman raporunda da "erkeğin evlilik ve evliliğin sonuçlarını anlayabilecek düzeyde ayırt etme gücüne sahip olmadığı'' belirtilmiştir. O halde, mahkemece yapılacak iş, davalı erkeğin evlenme sırasında sürekli bir sebeple ayırt etme gücünden yoksun bulunup bulunmadığı veya evlenmeye engel olacak derecede akıl hastalığı bulunup bulunmadığı yönünden sağlık kurulu raporu almak ve bundan sonra tüm delilleri birlikte değerlendirerek sonucu uyarınca bir karar vermekten ibarettir. Mahkemece bu gereklilik yerine getirilmeksizin eksik araştırma ve inceleme ile…’’
2. Hukuk Dairesi E. 2013/26368 K. 2014/8266’ya göre;
‘’…Mahkemece; “eşler arasında evlenmeye engel olacak derecede hısımlık bulunduğu” gerekçesiyle evliliğin mutlak butlan sebebiyle (TMK.md.145/4) iptaline karar verilmiştir.Dava, Cumhuriyet savcısı tarafından re’sen açılmıştır. Butlan kararı henüz kesinleşmeden davalılardan Salih, 10.05.2013 tarihinde ölmüş, evlilik, karardan sonra ölümle sona ermiştir. Bu halde mutlak butlanın karar altına alınmasını ancak ilgililer talep edebilir…’’
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E. 2015/167 K. 2015/1328’e göre;
‘’…4721 sayılı Türk Medeni Kanunu(TMK)’nun 133 üncü maddesi "akıl hastaları, evlenmelerinde tıbbi sakınca bulunmadığı resmi sağlık kurulu raporuyla anlaşılmadıkça evlenemezler" hükmünü içermektedir. Bu hükümden anlaşılacağı üzere, akıl hastalığı kural olarak kesin evlenme engellerinden biridir. Ancak bu engel her türlü akıl hastalığını kapsamamaktadır. Gerçekten, mevcut akıl hastalığının evlenme bağlamında herhangi bir sakınca doğurmayacağı resmi sağlık kurulu raporuyla belgelendiği takdirde, bu hastalığa yakalanmış olan bir kişinin evlenmesine engel olunamayacaktır…’’

Samsun Boşanma Avukatı
Samsun Boşanma Avukatı

